Kelime-i şehadetin iki kelâmı birbirinden ayrılmaz, birbirini ispat eder, birbirini tazammun eder, biri birisiz olmaz. Madem Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm Hâtemü’l-Enbiyadır, bütün enbiyanın vârisidir. Elbette bütün vusul yollarının başındadır. Onun cadde-i kübrâsından hariç hakikat ve necat yolu olamaz. Umum ehl-i marifetin ve tahkikin imamları, Sadi-i Şirazî gibi derler:

مُحَالَسْتِ سَعْدِى بَرَاهِ نَجَاتْ - ظَفَرْ بُرْدَنْ جُزْ دَرْ پَىَ مُصْطَفٰى1

Hem كُلُّ الطُّرُقِ مَسْدُودٌ اِلاَّ الْمِنْهَاجَ الْمُحَمَّدِىَّ 2 demişler.

Fakat bazan oluyor ki, cadde-i Ahmediyede (a.s.m.) gittikleri halde, bilmiyorlar ki cadde-i Ahmediyedir ve cadde-i Ahmediye dahilindedir.

Hem bazan oluyor ki, Peygamberi bilmiyorlar; fakat gittikleri yol, cadde-i Ahmediyenin eczasındandır.

Hem bazan oluyor ki, bir keyfiyet-i meczubâne veya bir hâlet-i istiğrakkârâne veya bir vaziyet-i münzeviyâne ve bedeviyâne suretinde, cadde-i Muhammediyeyi düşünmeyerek, yalnız لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ onlara kâfi geliyor.

Fakat bununla beraber, en mühim bir cihet budur ki: Adem-i kabul başkadır, kabul-ü adem başkadır. Bu çeşit ehl-i cezbe ve ehl-i uzlet veya işitmeyen veya bilmeyen adamlar, Peygamberi bilmiyorlar veya düşünmüyorlar ki kabul etsinler. O noktada cahil kalıyorlar. Marifet-i İlâhiyeye karşı yalnız لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ biliyorlar. Bunlar ehl-i necat olabilirler.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Ey Sâdî! Mustafa’nın (a.s.m.) izinde gitmeden, kurtuluş yolunda zafer kazanmak muhaldir.
2 : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) yolundan başka bütün yollar kapalıdır.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Üçüncü Mebhas
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

adem-i kabul : kabul etmeme, bir hükme varmama
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
bedeviyâne : bedevice, çölde yaşayanlar gibi
Cadde-i Ahmediye : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) gittiği ve tarif ettiği cadde, İslâmiyet
cadde-i kübrâ : büyük ve geniş cadde
cadde-i Muhammediye : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) gittiği ve tarif ettiği cadde, İslâmiyet
cihet : yön, taraf
ehl-i cezbe : cezbeye kapılanlar
ehl-i marifet ve tahkik : Allah’ı bilme ve tanıma lütfuna eren ve her şeyin hakikatini araştıran kimseler
ehl-i necat : kurtuluşa erenler
ehl-i uzlet : yalnız yaşayanlar
enbiya : peygamberler
hakikat : gerçek ve doğru
hâlet-i istiğrakkârâne : kendinden geçme hâli
Hâtemü’l-Enbiya : peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
kabul-ü adem : yokluğunu iddia etme, inkâr
kâfi : yeterli
kelâm : ifade, söz
kelime-i şehadet : “Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim” sözü
keyfiyet-i meczubâne : cezbeye kapılıp kendinden geçme hâli
marifet-i İlâhiye : Allah’ı bilme ve tanıma
necat : kurtuluş
suret : biçim, şekil
tazammun etme : içerme, içine alma
umum : genel
vâris : mirasçı
vaziyet-i münzeviyâne : münzevî bir hayat yaşama
vusul : kavuşma, erişme
Yükleniyor...