İKİNCİ NÜKTE:

Şu Vehhâbi meselesinin âlem-i İslâmın an’anesi itibariyle nasıl ki üç esası var; öyle de, âlem-i insâniyet itibariyle dahi üç esası vardır:

Birincisi: Ehl-i dünyanın ve maddî tarihin nazarıyla, nev-i beşerin hayat-ı içtimâiyesi noktasında bakılsa, görülüyor ki hayat-ı içtimâiye-i siyâsiye itibariyle beşer birkaç devri geçirmiş.

• Birinci devri; vahşet ve bedevîlik devri,

• İkinci devri; memlûkiyet devri,

• Üçüncü devri; esir devri,

• Dördüncüsü; ecir devri,

• Beşincisi; mâlikiyet ve serbestiyet devridir.

Vahşet devri dinlerle, hükûmetlerle tebdil edilmiş, nim-medeniyet devri açılmış. Fakat, nev-i beşerin zekîleri ve kavîleri, insanların bir kısmını abd ve memlûk ittihaz edip hayvan derecesine indirmişler.

Sonra bu memlûklar dahi bir intibâha düşüp gayrete gelerek o devri esir devrine çevirmişler; yani, memlûkiyetten kurtulup fakat el-hükmü li’l-ğâlib1 olan zâlim düsturuyla yine insanların kavîleri zayıflarına esir muâmelesi yapmışlar.

Sonra, İhtilâl-i Kebîr gibi çok inkılâplarla, o devir de ecîr devrine inkılâp etmiş. Yani, zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarayı ücret mukabilinde hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa’yi ve ameleyi küçük bir ücrete mukabil istihdam etmeleridir.

Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermayedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir biçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte’l-arz madenlerde çalışıp, kut-u lâyemût derecesinde, on kuruşluk bir ücret kazanıyor. Şu hal, müthiş bir kin, bir iğbirar verdi ki, avâm tabakası havâssa ilân-ı isyan etti.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Hükmetme yetkisi gâlip olanındır.
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

abd : köle
âlem-i insâniyet : insanlık âlemi
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
an’ane : gelenek
avâm : halk
bedevîlik : göçebelik
beşer : insanlık
biçare : çaresiz
dirhem : eskiden kullanılan ve yaklaşık 3 grama karşılık gelen ağırlık ölçüsü
düstur : kural
ecir devri : Sanayi Devrimiyle gelen işçilik dönemi
ehl-i dünya : dünyaya dalıp, âhireti düşünmeyenler
ehl-i sa’y ve amele : iş ve emek sahipleri, işçiler
esir devri : feodalizm, sömürgecilik dönemi
evliyâ : veliler, Allah dostları
fukara : fakirler, yoksullar
havas : seçkinler sınıfı, zenginler
hayat-ı içtimâiye : toplum hayatı
hayat-ı içtimâiye-i siyâsiye : siyasi toplum hayatı
hizmetkâr : hizmetçi
iğbirar : dargınlık, gücenme, kırılma
İhtilâl-i Kebîr : büyük Fransız ihtilâli
inkılâp etmek : dönüşmek, değişmek
intibâha düşme : uyanma
istihdam : çalıştırma, kullanma
itibariyle : özelliğiyle
ittihaz etme : edinme, kabul etme
kavî : güçlü, kuvvetli
kut-u lâyemût : ölmeyecek kadar alınan gıda
mâlikiyet : serbest mülkiyet
memlûk : köle
memlûkiyet : kölelik
mukabil : karşılık
nazar : görüş, bakış
nev-i beşer : insanlar, insanlık türü
nim-medeniyet : yarı medeniyet
nükte : ince mânâlı söz
sermayedar : sermayeyi elinde tutan
sû-i istimâlât : kötüye kullanmalar
tahrip etme : yıkıp yakma, yok etme
tahte’l-arz : yer altı
tebdil edilme : değiştirilme
vahşet : ilkellik, yabanîlik
Yükleniyor...