1 اَللّٰهُ اَعْلَمُ بِالصَّوَابِ

2 لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ هُوَ

3 قُلْ اِنَّمَا الْعِلْمُ عِنْدَ اللّٰهِ

هُوَ الَّذ۪ى اَنْزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ اٰيَاتٌ مُحْكَمَاتٌ هُنَّ اُمُّ الْكِتَابِ وَاُخَرُ مُتَشَابِهَاتٌ فَاَمَّا الَّذ۪ينَ ف۪ى قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ ابْتِغَٓاءَ الْفِتْنَةِ وَابْتِغَٓاءَ تَاْو۪يلِهِ وَمَا يَعْلَمُ تَاْو۪يلَهُ اِلَّا اللّٰهُ وَالرَّاسِخُونَ فُِى الْعِلْمِ يَقُولُونَ اٰمَنَّا بِهِ كُلّ ٌ مِنْ عِنْدِ رَبّنِاَ وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا ٓ اُولُوا الْاَلْبَابِ 4

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
2 : bk. “Gaybı Allah’tan başkası bilmez.” Neml Sûresi, 27:65; Tirmizi, Sevâbü’l-Kur’ân: 7.
3 : De ki: Şüphesiz ilim Allah katındadır. Mülk Sûresi, 67:26.
4 : “Sana Kur’ân’ı indiren Odur. O Kur’ân’ın âyetlerinden bir kısmı, mânâsı açık olan muhkem âyetlerdir ki, kitabın aslı ve manası bunlardır. Diğer bir kısım âyetler ise müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde sapıklığa meyil bulunanlar, muhkem âyetleri bırakıp fitne aramak ve yalan yanlış yorumlamak için müteşabih âyetlere yönelirler. Halbuki o âyetlerin tefsirini Allah’tan başkası bilemez. İlimde derinlik ve istikamet sahibi olanlar ise, ‘Biz buna inandık; hepsi Rabbimizin katından indirilmiştir’ derler. Bunları ancak akıl sahibi olanlar düşünüp anlar.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:7.
Ekranı Genişlet
Yükleniyor...