Ve keza, zevilhayat ve canlı mahlûkata tevzi edilen bir rızk-ı âmm vardır. Ve bu rızk sıfatı, geçen sıfatları istilzam etmekle, bir Rezzak-ı Rahîmin vücuduna delâlet eder. Çünkü fiil fâilsiz olamaz.

Ve keza, bütün kâinatta intişar eden bir hayat vardır. Bu hayat sıfatı dahi, geçen sıfatları iktiza etmekle, bir Hayy-ı Kayyûm, bir Muhyî ve Mümît Hâlıkın vücub-u vücuduna delâlet eder.

Arkadaş! Elvan-ı seb’a gibi memzuc olan şu beş hakikat, kâinata bir Rab, Kadîr, Alîm, Hakîm, Kadîm, Rahîm, Rahmân, Rezzak, Hayy-ı Kayyûm zarurî olduğuna bilbedahe delâlet ve şehadet eder. Ve kâinat bu şehadetlerini 1 اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile ilân eder.

Ve keza, kâinat yüzünde hüsn-ü zâtîyi gösteren bir hüsn-ü arazî ve bir cemâl-i mücerredi gösteren bir cemâl-i hazîn ve mahbub-u hakikîye işaret eden bir aşk-ı sâdık ve bütün esrarı cezb eden bir hakikat-ı câzibeye işaret eden bir cezbe ve bir incizap vardır. Bu hakikatler, kâinata bir Rabb-i Vâcibü’l-Vücud lâzım ve zarurî olduğuna şehadet ettiklerini, kâinat اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile tâlim ve ilâm ediyor.

Ve keza, bütün envâın cüz’iyatında bir tasarruf var. Bu tasarruf, faideli iş ve maslahatlar içindir. Ve nebatat ve hayvanatta bir tebeddül ve tahavvül var. Bu da pek çok menfaatler içindir.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Allah, kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır.” Bakara Sûresi: 2:255.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Lâsiyyemalar / Sonraki Risale: Katrenin Zeyli
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Alîm : her şeyi hakkıyla bilen, ilmi her şeyi kuşatan Allah
aşk-ı sâdık : doğru ve gerçek aşk
bilbedahe : açıkça
cemal-i hazîn : şirin güzellik
cemal-i mücerred : soyut güzellik, zâtına ait manevî güzellik
cezb eden : çeken
cezbe : çekim
cüz'iyat : bireyler; bir sınıf veya türün bireyleri, ferdleri
delâlet etmek : delil olmak, işaret etmek
elvan-ı seb'a : yedi renk
envâ : türler
esrar : sırlar, gizemler
fâil : fiili yapan; fiilin sahibi
hakikat : gerçek; bir şeyin aslı ve esası, gerçek mahiyeti
hakikat-ı câzibe : cezp edici, çekici hakikat
Hakîm : her işini hikmetle ve belli bir gaye ve faydaya yönelik olarak yapan Allah
Hâlık : her şeyi yaratan Allah
Hayy-ı Kayyûm : her an diri olup her canlıya hayat veren ve her şeyi ayakta tutup varlığını devam ettiren Allah
hüsn-ü arazî : ber şeyin aslen kendisinde olmayan ve kendisine sonradan gelmiş olan güzellik
hüsn-ü zatî : güzelliğin, bu sıfatı taşıyan varlıkta ayrılmaz bir özellik olması
iktiza etmek : gerektirmek
ilân etmek : duyurmak
incizap : çekme özelliği
intişar etmek : yayılmak
istilzam etmek : gerektirmek
Kadîm : varlığının başlangıcı olmayan ve bütün varlıklardan önce ezelden beri var olan Allah
Kadîr : her şeye gücü yeten, her şeyi yapabilen, sonsuz güç ve kudret sahibi Allah
keza : aynı, aynı biçimde
mahbub-u hakikî : sevilen ve gerçek anlamda sevilmeye lâyık olan Allah
mahlûkat : yaratılmış varlıklar
memzuc : karışık, iç içe
Muhyî : bütün canlılara hayat veren Allah
Mümît : ölümü yaratan, diriltip can verdiği varlıkları vakti gelince öldüren Allah
Rab : her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah
Rabb-i Vâcibü'l-Vücud : herbir varlığı terbiye edip idaresi ve eğemenliği altında bulunduran ve varlığı zorunlu olan Allah
Rahîm : her bir varlığa özel rahmet ve merhamet tecellîleri olan Allah
Rahmân : rahmet ve merhameti bütün varlıkları kaplayan Allah
Rezzak : bütün varlıkların rızıklarını veren Allah
Rezzak-ı Rahîm : her şeyin rızkını veren, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah
rızık : Allah’ın ihsan ettiği nimetler, yiyecekler
rızk-ı âmm : genel rızık; herkesin faydalandığı rızık
şehadet etmek : şahitlik yapmak
tâlim ve ilâm etmek : öğretmek ve bildirmek
tasarruf : dilediği gibi kullanma; dilediğini yapma
tevzi etmek : dağıtmak
vücub-u vücud : Allah’ın varlığının zorunlu oluşu, var olmak için bir sebebe muhtaç olmaması
vücud : varlık
zarurî : zorunlu
zevilhayat : hayat sahipleri, canlılar
Yükleniyor...