Ve keza, bu âlemde tasarruf eden Sâniin öyle bir kitab-ı mübîni vardır ki, ne küçük ve ne büyük, o kitapta yazılıp hıfz edilmemiş hiçbir şey yoktur. O kitabın maddelerinden âlemde görünen yalnız nizam ve mizan maddelerine bak:

Evet, görüyoruz ki, herhangi muvazzaf bulunan birşey, vazifesinden terhis edilmekle daire-i vücuttan çıkarsa, Fâtır-ı Hakîm onun çok suretlerini levh-i mahfuzlarda tesbit eder. Ve tarih-i hayatını, tohumunda ve neticesinde nakşeder ve pek çok gaybî ayinelerde ibkà eder. Meselâ, bir şecere, meyvesiyle hâmile olduğu gibi, tohumu da meyveyle hâmiledir. Demek, ağacın bünyesinde semeresi mevcut olduğu gibi, tohumunda da semere mevcuttur. Ve keza, vücuttan çıkmış pek çok şeyler, insanın kuvve-i hâfızasında mevcut kalır.

İşte bu misallerden hıfz ve hafîziyet kanunu ne derece ihatalı olduğu anlaşıldı. Evet, bu mevcudatın sahibi pek büyük bir ihtimamla mülkünde cereyan eden herşeyi taht-ı hıfz ve muhafazasına almıştır. Ve hâkimiyetinin muhafazası için sonsuz bir dikkati vardır. Ve rububiyetinde tam bir intizam ve saltanat vardır ki, ednâ bir hadiseyi, âdi bir hizmeti yazar ve yazdırır.

İşte bu derece ihatalı, ihtimamlı bir hıfz kanunu, elbette âlem-i âhirette yapılacak bir divan-ı muhasebata bakar. Şu muhafaza kanunu, bütün eşyada câri olduğu gibi, mahlûkatın en eşrefi olan insana da şâmildir. Çünkü, insan Cenâb-ı Hakkın rububiyetine ait şuûnat ve ahvâline şahittir. Ve mahlûkatın cemaatleri içinde, Allah’ın birliğine dellâldır. Ve mevcudatın tesbihatına müşahit ve hilâfet-i kübrayla tekrim ve teşrif edilmiştir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Reşhalar / Sonraki Risale: Katre
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âdi : basit, sıradan
ahvâl : haller, durumlar
âlem : kâinat
âlem-i âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat
câri olmak : geçerli olmak
cemaat : topluluk
Cenâb-ı Hakk : Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah
cereyan etmek : meydana gelmek
daire-i vücut : varlık dairesi; dünya hayatı
dellâl : ilân edici
divan-ı muhasebat : insanların sorgulanıp hesaba çekileceği yüksek makam; mahşerdeki hesap
ednâ : en küçük, en aşağı
eşref : en şerefli
Fâtır-ı Hakîm : her şeyi hikmetle ve benzersiz şeyleri üstün san’atıyla yaratan Allah
gaybî : bilinmeyen, gayb âlemine ait
hadise : olay
hafîziyet : Allah’ın herşeyi koruyup saklaması
hâkimiyet : egemenlik, hükümranlık
hıfz : koruma, saklama
hilâfet-i kübra : en büyük halifelik; insanların Allah tarafından bütün varlıkların üzerinde bir temsilci kılınması
ibkà etmek : bâkileştirme, sürekli ve kalıcı hâle getirme
ihatalı : kapsamlı; kuşatıcı
ihtimam : özen, önem verme
intizam : düzenlilik
kanun : tabiat olaylarının bağlı olduğu değişmez kàide; yasa
keramet : yüksek şeref sahibi kılınmak
keza : bunun gibi
kitab-ı mübîn : her şeyin açıkça yazılı olduğu, Allah katındaki kitap; Kur’ân-ı Kerim
kuvve-i hâfıza : hâfıza gücü, bellek
levh-i mahfuz : herşeyin bütün ayrıntılarıyla yazıldığı kader levhası, Allah’ın ilminin bir defteri, unvanı
mahlûkat : yaratılmış varlıklar
mevcudat : varlıklar, var edilenler
mevcut : var
misal : örnek
mizan : ölçü, denge
muvazzaf : görevli
mülk : sahip olunan ve kendisine hükmedilen şey
müşahit : gören, şâhit olan
nail olmak : erişmek
nakşetmek : işlemek
nizam : düzen
rububiyet : Allah’ın her varlığa, yaratılış gayelerine ulaşmaları için zarar verici şeylerden koruyup, muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye etmesi, tedbir, tasarruf ve egemenliği altında bulundurması ve mutlak bir düzenlilik içinde yönetmesi
saltanat : egemenlik, hâkimiyet, sultanlık
Sâni : herşeyi mükemmel bir san’atla yaratan Allah
semere : meyve
suret : görüntü
şahit : tanık
şâmil : kapsayıcı
şecere : ağaç
şuûnat : işler, hâller
taht-ı hıfz ve muhafaza : koruma altına alıp kollama, kaydetme
tarih-i hayat : özgeçmiş
tasarruf etmek : dilediği gibi kullanmak
tekrim edilmek : yüceltilmek, saygıya lâyık bulunmak
terhis edilmek : salıverilmek, görevi bitince işine son verilmek
tesbihat : Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifadelerle anma
teşrif edilmek : şerefli kılınmış, kendisine bir makam verilmiş
Yükleniyor...