Sonra da acz ve nefsin itimatsızlığından neş’et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de, 1 لاَ يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ olan hakikat-i şâhikayı üzerine çıkarınız. Tâ, o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin.
Sonra, Allah’ın vazifesine müdahale etmek olan dinsiz düşman gelir; himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Siz de, 2 اِسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ
3 وَلاَ تَتَاَمَّرْ عَلٰى سَيِّدِكَ olan kâr-aşina ve vazifeşinas olan hakikati gönderiniz. Ta onun haddini bildirsin.
Sonra, umum meşakkatin anası ve umum rezaletin yuvası olan meylürrahat geliyor. Himmeti kaydeder, zindan-ı sefalete atar. Siz de, لَيْسَ لِـْلاِنْسَانِ اِلاَّ مَاسَعٰى 4 olan mücâhid-i âlicenabı o cellâd-ı sehhara gönderiniz. Evet, “Size meşakkatte büyük rahat var. Zira, fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı yalnız sa’y ve cidaldedir.”
5 اِنَّ لَكُمْ فِى الْمَشَقَّةِ لَرَاحَةً اِنَّ اْلاِنْسَانَ الْمُتَهَيِّجَةَ فِطْرَتُهُ رَاحَتُهُ فِى السَّعْىِوَالْجِدَالِ HAŞİYE
Sonra, Allah’ın vazifesine müdahale etmek olan dinsiz düşman gelir; himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Siz de, 2 اِسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ
3 وَلاَ تَتَاَمَّرْ عَلٰى سَيِّدِكَ olan kâr-aşina ve vazifeşinas olan hakikati gönderiniz. Ta onun haddini bildirsin.
Sonra, umum meşakkatin anası ve umum rezaletin yuvası olan meylürrahat geliyor. Himmeti kaydeder, zindan-ı sefalete atar. Siz de, لَيْسَ لِـْلاِنْسَانِ اِلاَّ مَاسَعٰى 4 olan mücâhid-i âlicenabı o cellâd-ı sehhara gönderiniz. Evet, “Size meşakkatte büyük rahat var. Zira, fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı yalnız sa’y ve cidaldedir.”
5 اِنَّ لَكُمْ فِى الْمَشَقَّةِ لَرَاحَةً اِنَّ اْلاِنْسَانَ الْمُتَهَيِّجَةَ فِطْرَتُهُ رَاحَتُهُ فِى السَّعْىِوَالْجِدَالِ HAŞİYE
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : “Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez.” Mâide Sûresi, 5:105.
2 : “Emrolunduğun gibi dos doğru ol.” Şûrâ Sûresi, 42:15.
3 : Efendine efendi olmaya çalışma.
4 : “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Necm Sûresi, 53:39
5 : Üsteki cümle bu Arapça ibarenin tercümesidir
HAŞİYE : Şimdi anlıyorum ki, ne dediğimi anlamıyorsunuz. Zira ben siz oluyorum, anlamıyorum. Şunun büyük kardeşi olan ulemâ reçetesi (Muhâkemât) daha müphem konuşuyor. Demek beraber gezmekliğim lâzım. İşte ben de hayâlimi terfik ettim.
2 : “Emrolunduğun gibi dos doğru ol.” Şûrâ Sûresi, 42:15.
3 : Efendine efendi olmaya çalışma.
4 : “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Necm Sûresi, 53:39
5 : Üsteki cümle bu Arapça ibarenin tercümesidir
HAŞİYE : Şimdi anlıyorum ki, ne dediğimi anlamıyorsunuz. Zira ben siz oluyorum, anlamıyorum. Şunun büyük kardeşi olan ulemâ reçetesi (Muhâkemât) daha müphem konuşuyor. Demek beraber gezmekliğim lâzım. İşte ben de hayâlimi terfik ettim.



