Aynen bunun gibi, biri çıksa dese, “Koca Avrupa’nın bu kadar hükeması şu hakikat-i imaniyeyi inkâr ediyorlar. Bizim iki hocamızın sözü nasıl tercih ediliyor?”

Ey bîçare nâdân! Mesele hiç öyle değil. Bu söze hiç hakkın yok. Belki bu mesele, hiç ehil olmadıkları meselelerde nâ-ehil birkaç fuzulînin hadsiz ehl-i ihtisasa karşı söz söylemesidir.

Bir iki hoca dediğin, milyarlar beşerin güneşleri hükmünde olan Şeyh Geylânî, İmam-ı Gazalî, Muhyiddin-i Arabî, Şâh-ı Nakşibend, İmam-ı Rabbanî gibi ehl-i ihtisasın icmâlarıdır ki, o hakikati görmüşler, gösteriyorlar. Koca Avrupa hükeması dediğin, maddeperest, akılları gözlerine sukut etmiş, mâneviyattan uzaklaşmış, şems-i hakikatten ve hilâl-i haktan âmileşmiş, hakkı görmedikleri için hakkı nefyeden, haddinden tecavüz etmiş san’atkârlardır.

قَدْ يُنْكِرُ الْعَيْنُ ضَوْءَ الشَّمْسِ مِنْ رَمَدٍ

وَيُنْكِرُ الْفَمُ طَعْمَ الْمَۤاءِ مِنْ سَقَمٍ
1

Yani, bazı gözü hasta olan kimse, güneşin ziyasını; ve vücudu hasta olan kimse de, suyun tadını inkâr ediyorlar.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Kaside-i Bürde’den.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âmileşmek : kör olmak, görmemek
Avrupa :
beşer : insanlar
bîçare : çaresiz
ehil : yetkili, bilen
ehl-i ihtisas : sahasında uzman olan, söz sahibi olan kimseler
fuzulî : lüzumsuz ve faydasız işlerle uğraşan
haddinden tecavüz etmek : çizgiyi aşmak, çok ileri gitmek
hadsiz : sayısız, sınırsız
hakikat : gerçek
hakikat-i imaniye : iman hakikati
hilâl-i hak : doğruyu gösteren hilâl
hükema : âlimler, filozoflar
icmâ : bir konu üzerinde söz sahibi, ehil olan âlimlerin fikir birliğine varmaları
İmam-ı Gazalî :
İmam-ı Rabbanî :
maddeperest : maddeye taparcasına bağlı olan, materyalist
mâneviyat : mânevî değerler, gerçekler
Muhyiddin-i Arabî :
nâdân : cahil
nâ-ehil : bir konuda ehil olmayan
nefyeden : inkâr eden, reddeden
sukut etmek : düşmek, alçalmak
Şâh-ı Nakşibend :
şehadet : şahitlik, tanıklık
şems-i hakikat : hakikat güneşi
Şeyh Geylânî :
tevatür : kalabalık toplulukların aktardıkları haber
vücud : beden
ziya : ışık
Yükleniyor...