O tılsım-ı imanînin biri, o müthiş ecel arslanını, musahhar bir ata döndürür ve üzerine bizi bindirir. Ve bizi, zindan-ı dünyadan kurtarır, huzur-u Rahmana götürür, cennet-i bakiyeye koydurur.

İkinci olan tılsım-ı imanî ile o darağacını, yani zeval ve firakın ellerini tutup, tazelenen güzel manzaralar üstünde yapılmış bir salıncak hükmüne getirir. Yani, nehr-i zaman ve bahr-i dünyada tazelenen elvah-ı san’at-ı Rabbaniyeyi seyretmek için, bir merkeb-i seyr ve tenezzüh olur.

Kur’ân-ı Hakîmin bir ilâcıyla o acz yarası, tevekkül gülüne ve teslim çiçeğine döner. Bütün ağırlıklarımı, beni kaldıran tevekkül sefinesine koyup, aczin iz’âcatından beni kurtarıyor. Emr-i kün-feyekûn’e mâlik olan bir sultan-ı cihana, acz tezkeresiyle istinad eden bir insana, ne gibi birşey ağır olabilir?

Kur’ân-ı Kerimin ikinci ilâcı, fakr yarasını, vesile-i rızık ve rahmet-i bînihayeye ve iştiha-i lezzet-i nimet-i bîgayeye tebdil ve tashih eder. Evet, nihayetsiz semerat-ı rahmete aç olan ruh ve letâif-i beşer, o nihayetsiz semerat-ı rahmete fakr ve ihtiyacını hissettikçe, lezzet-i saadeti tezayüd eder.

Böyle fakire, fakir nâmı ağır gelebilir, fakat 1 اَلْفَقْرُ فَخْرِى bu sırra işaret eder. Hem, Kur’ân-ı Kerimin verdiği zâd ve takva ile ve nûr-u hidayetle, zulümat-ı berzah ve ehval-i haşir âsân olur. Ve o vesika-i Kur’âniye ile insan, bin senelik bir yolu bir günde kat eder.

Ey gafil! Eğer ölümü öldürebilirsen, zevali dahi dünyadan izale edebilirsen ve acz ve fakrı beşerden kaldırabilirsen ve katiüttariklik yapmak için zihayatın, hususan insanın ebede giden yolunu seddedecek bir çare bulmuşsan, dinden istiğna ve dinin şeairini terk etmeye insanları davet edebilirsin.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Fakrım, iftiharımdır.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

acz : acizlik, güçsüzlük
âsân : kolay
bahr-i dünya : dünya denizi
cennet-i bakiye : devamlı ve kalıcı olan Cennet
ebed : sonu olmayan sonsuzluk
ehval-i haşir : haşir meydanının verdiği korkular, korkulu hâller
elvâh-ı san’at-ı Rabbaniye : bütün varlığı besleyip büyüten, terbiye ve idaresi altında bulunduran Allah’ın san’atlı ve mükemmel bir şekilde yarattığı varlık tabloları
emr-i kün-feyekûn : Allah’ın birşeye “Ol” deyince onu hemen olduruveren emri
fakr : fakirlik, ihtiyaç hâli
firak : ayrılık
gafil : gerçeklerden habersiz olan; Allah’ı düşünmeyen ve sorumluluklarından habersiz olan
helaket : mahvoluş
hususan : bilhassa, özellikle
huzur-u Rahman : Rahmân olan Allah’ın huzuru
ilac-ı İslâmî : İslâmın ilâcı
istiğna : ihtiyaç duymayıp yüz çevirmek, uzak durmak
istinad etme : dayanma
iştiha-i lezzet : lezzet arzusu, lezzetlenme isteği
iz’âcat : rahatsız etmeler, sıkıntılar
izale etmek : gidermek, ortadan kaldırmak
katiüttariklik : yol kesicilik, eşkıyalık
Kur’ân-ı Hakîm : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet, mu’cize ve faydalar bulunan Kur’ân
letâif-i beşer : insanın lâtileferi; insanın yapısındaki duyular ve duygular
lezzet-i saadet : mutluluk lezzeti
mâlik : sahip; herşeyin gerçek sahibi olan Allah
merkeb-i seyr ve tenezzüh : seyr ve gezinti gemisi
nehr-i zaman : zaman nehri
nihayetsiz : sınırsız, sonsuz
nimet-i bîgaye : sonsuz nimet
nûr-u hidayet : doğru yola eriştiren hidayet nuru
nur-u Kur’ânî : Kur’ânî nuru
rahmet : merhamet, bağış
rahmet-i bînihaye : sonsuz rahmet
seddetmek : kapamak, tıkamak
sefine : gemi
semerat-ı rahmet : rahmet meyveleri; Cenâb-ı Hakkın şefkat ve merhamet hazinelerinin meyveleri
sultan-ı cihan : cihanın, kâinatın sultanı Allah
takva : Allah’ın emir ve yasaklarına titizlikle uyma
tashih etme : tamamlamak, kusuru ve eksikleri giderme, düzeltme
tebdil : değiştirme
tevekkül : Allah’a dayanma ve güvenme
tezayüd etmek : ziyadeleşmek, artmak
tezkere : belge, bilet; yetki ve izin belgesi
vesika-i Kur’âniye : Kur’ân vesikası, Kur’ânî belge, güvence
vesile-i rızık : rızık vesilesi
zâd : gıda, azık
zeval : geçip gitme, yok olma, sona erme
zîhayat : canlı; hayat sahibi
zindan-ı dünya : dünya zindanı, hapsi
zulümat-ı berzah : öldükten sonra ruhların gittiği yer olan dünya ile âhiret arasındaki kabir âleminin karanlıkları
Yükleniyor...