Hem bu hastalık letâifindendir ki, Üstadımızın hiç sesi çıkmıyordu, konuşamıyordu, hiç beklenilmeden birden iftar vaktinde bir doktor geldi, elini tuttu, Üstadımız dedi ki: “Ben hastalığımı muayene ettirmem, ben hekimlere muhtaç değilim, hekim Cenâb-ı Haktır.” Birden canlandı, sesi çıkmağa başladı. Güya kendisi bir doktor şeklini aldı, doktor ise bir hasta hükmüne geçti. Doktora ehemmiyetli bir mektubu okudu, doktorun derdine deva olacak bir ilâç oldu. Sonra top atıldı.

Doktora dedi: “Burada iftar et!”

Doktor dedi: “Bugün kusur etmişim, oruç tutamadım” demesiyle çok hayret ettiğimiz Üstadımızın vaziyeti, orucu bozmuş bir doktorun tıp noktasında hâkimane vaziyetini kabul etmedi ki, o vaziyet ona verildi.

Evet, Risale-i Nurun şahs-ı mânevisinden gelen şifa duası, öyle yüz bin doktora mukabil gelir, diye biz de tasdik ettik. Hem bu hastalığın, Leyle-i Kadir’de Risaletü’n-Nur talebeleri—hususan mâsumlar—ettikleri şifa duaları öyle bir derecede hârika bir surette te’sirini gösterdi ki, Üstadımıza sıhhat halinden daha ileri bir surette bir vaziyet verildi. Leyle-i Kadir’e lâyık bir tarzda çalışmaya başladı. Risale-i Nur şâkirdlerinden gelen bu dua-i şifa, hârika bir mu’cize gibi bir keramet olduğunu biz gözümüzle gördük.
Risale-i Nur Şâkirdlerinden
Emin, Feyzi
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz-ı hürmet : hürmet etme, saygı sunma
dua-yı şifa : şifa duası
hâkimâne : hükmeder bir şekilde
hususan : özellikle
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak Onun sevgili kullarında görünen olağanüstü hal ve fiil
leyle-i Kadir : Kadir Gecesi; Ramazan ayı içinde bulunan mübarek gece
mâsum : günahsız, suçsuz
mu’cize : benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü şey
mukabil : karşılık
sıhhat : sağlam, sağlıklı olma
suret : biçim, şekil
şakirt : talebe, öğrenci
Yükleniyor...