Bir nur ki değil öyle muhat, hem dahi mahsur
Bir nur ki eder kalbi de pürnur, çeşmi de pürnur.
Bir lem’adır andan, şu büyük şems ve kamerler.

Hep işte o nurdan bu acâib koca âlem,
Halk oldu o nurdan yine Cennetle Cehennem.

Şek yok ki o nurdur okunan Hazret-i Kur’ân,
Ol nur-u ezel hem sebeb-i hilkat-i insan.

Herşeye odur mebde’ ve asıl ve esas hem,
Ondan görünür nev-i beşer böyle mükerrem.

Bir zerre değil, bahr-i muhit o bahr-i münirden,
Hem nasıl beşer hiç kalıyor hepsi de birden.

Şek yok ki cihan, katre-i nurundan o nurun,
Şek yok ki bu can, zerre-i nurundan o nurun.

Sönsün diye üflense, o derya gibi kaynar,
Söndürmeye hem kimde acep zerre mecal var?

Söndürmeye kalkmıştı asırlar dolu küffar,
Kahreyledi her hepsini ol Hazret-i Kahhâr.

Hep sönmüş asırlar, yanıyor sönmeden ol,
Tarihe sorun, kimdir o nur, hem kim imiş menfur?

Alnında yanan nur-u Muhammeddi Halîl’in,
Yetmezdi gücü bakmaya her çeşm-i alîlin.

Görseydi Resulün o güzel nurunu Nemrud,
Yakmazdı o dem, nârını ol kâfir-i matrud.

Bir sivrisinek öldürüyor o şâh-ı cihânı (!)
Atmıştı Halil’i âteşe çünkü o canî.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

acep : acaba
âlem : dünya, evren
andan : ondan
bahr-i muhit : okyanus
bahr-i münir : aydınlatan deniz
beşer : insan
canî : cinayet işlemiş olan kişi
cihan : dünya
çeşm-i alîl : ağlayan yaralı göz
çeşmi : göz
dem : an, vakit
Halil : Hz. İbrahim
halk olunmak : yaratılmak
Hazret-i Kahhâr : her şeyi hükmüne itaat ettirebilen bir hâkimiyet sahibi, düşmanlarını kahrederek zelil ve perişan eden ve kudretinin karşısında her şeyi âciz bırakan Allah
kâfir-i matrud : kavulmuş kâfir, uzaklaştırılmış, tard edilmiş kâfir
kamer : ay
katre-i nur : nur damlası
küffar : kâfirler
lem’a : parıltı
mahsur : sıkışıp kalmış, kuşatılmış
mebde : temel, kök, başlangıç
mecal : güç, kuvvet, takat
menfur : nefret edilen
muhat : kuşatılmış, çevrilmiş
mükerrem : ikram edilen, saygı gösterilen
nâr : ateş
nev-i beşer : insanlar
nur-u ezel : başlangıcı olmayan, sonsuz nur
nur-u Muhammed : Hz. Muhammedin (a.s.m.) nuru
ol : Osmanlıca’da üçüncü tekil şahıs olan “o” kelimesini ifade eder
pürnur : çok nurlu, çok aydınlık
Resul : Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.)
sebeb-i hilkat-i insan : insanın yaratılış sebebi
şâh-ı cihân : dünya şahı, cihan padişahı
şek : şüphe
şems : güneş
zerre : atom, çok küçük parça
zerre-i nur : nur zerresi
Yükleniyor...