Şayan-ı hayret bir tefe’ül ve mühim bir ihbar-ı gaybî
Sabri, Süleyman, Bekir, Galip ve Tevfik’in fıkrasıdır. Hem Hüsrev, Hafız Ali ve Re’fet ve Âsım’ın ve Kuleönünden Mustafa’ların fıkrasıdır.
Lâtif ve müjdeli bir tefe’ül: Üstad, Galip ve Süleyman, “Ümmî Sinan Divanı”nda mesleğimize ve Sözler’e dair tefe’ül edildi, şu beyitler çıktı. Baktık, “Sözler” lâfzı, bütün divanında yalnız bu kafiyelerde görünüyor. Demek Sözler “hak söz,” hem “nur söz” oluyor.

Derim ki yardımcım Allah,
Şefaatçım Resulullah.

Ki burhanım kitabullah,
Budur bendeki hak söz.

Senin kapında kul çoktur,
Hesabı, haddi hiç yoktur.

Ve lâkin bir dahi yoktur.
Sinan-ı Ümmî gibi nur söz.
• • •
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

beyit : taşıdığı mânâ bakımından birbirine bağlı iki dizeler halinde yazılan şiirlerin her bir bölümü
burhan : güçlü delil
fıkra : bir konu hakkında yazılan yazı, makale
ihbar-ı gaybî : bilinmeyen gayb âleminden ve gelecekten haber verme
kafiye : şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı sesi veren hecelerin benzeşmesi
kitabullah : Allah’ın kitabı
lâfız : kelime, cümle
lâtif : güzel, hoş, şirin
Sözler : Risale-i Nur Külliyatı
şayan-ı hayret : hayret verici, şaşırtıcı
şefaat : günahların bağışlanması için, peygamberlerin ve Allah katında makbul kişilerin, Allah’ın izniyle aracılık yapması
tefe’ül : kapalı bir kitabı, belirli dualar okuyarak rastgele açma ve gelen sayfayı ibret alma maksadıyla okuma işlemi
Yükleniyor...