Aynen öyle de, ehl-i imana hücum eden ehl-i dalâlet, bu asır cemaat zamanı olduğu cihetle, cemiyet ve komitecilik mayesiyle bir şahs-ı mânevî ve bir ruh-u habîs olmuş, Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumî ve kalb-i küllîyi bozuyor. Ve avâmın taklidî olan itikadlarını himaye eden İslâmî perde-i ulviyeyi yırtıyor ve hayat-ı imaniyeyi yaşatan, an’aneyle gelen hissiyat-ı mütevâriseyi yandırıyor.
Herbir Müslüman tek başıyla bu dehşetli yangından kurtulmaya meyusâne çabalarken, Risale-i Nur (Risaletü’n-Nur) Hızır gibi imdada yetişti. Kâinatı ihata eden son ordusunu HAŞİYE gösterip ve ondan mukavemetsûz maddî, mânevî imdat getirmek hizmetinde harika bir emirber neferi olarak “Âyetü’l-Kübrâ risalesini” İmam-ı Ali (r.a.) keşfen görmüş, ehemmiyetle göstermiş. Temsildeki sair noktaları tatbik ediniz, tâ o sırrın bir hülâsası görünsün.
Herbir Müslüman tek başıyla bu dehşetli yangından kurtulmaya meyusâne çabalarken, Risale-i Nur (Risaletü’n-Nur) Hızır gibi imdada yetişti. Kâinatı ihata eden son ordusunu HAŞİYE gösterip ve ondan mukavemetsûz maddî, mânevî imdat getirmek hizmetinde harika bir emirber neferi olarak “Âyetü’l-Kübrâ risalesini” İmam-ı Ali (r.a.) keşfen görmüş, ehemmiyetle göstermiş. Temsildeki sair noktaları tatbik ediniz, tâ o sırrın bir hülâsası görünsün.
Said Nursî
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
HAŞİYE : Kâinatı dağıtamayan bir kuvvet o orduyu bozamaz.
Önceki Risale: Risale-i Nur'dan Parlak Fıkralar ve Bir Kısım Güzel Mektuplar / Sonraki Risale: Yirmi Sekizinci Lem'anın Birinci Meselesi