Saniyen: Isparta’nın Yenice Mahallesinden ve kardeşlerimizden Nuri tarafından merhum mumaileyh Ahmed Efendiden “Pederiniz, ‘Benim evlâdımdan birisi o müceddidle mükâleme ve musafahada olacaktır’ demiş. Nasıldır?” diye sorulmuş. Cevaben, Ahmed Efendi merhumun “Evet doğrudur. Ben onunla görüştüm” cevabında bulunması, işbu keşfiyat ve beyanata medar olmuştur.

Müşarün ileyh Osman Hâlidî Hazretlerinin müstesna tesbihat ve tahmidatının biri, 1 وَاَنْ لَيْسَ لِـْلاِنْسَانِ اِلاَّ مَا سَعٰى âyet-i kerimesinin fazl-ı tevfikine sığınarak, Isparta’nın cenubunda, dağda Sidre nam mevkide erbaîn eyyâm-ı mübarekesini tes’id ve hasr-ı tesbihata niyetle kırk günlük iaşeye tahsis ettiği ki, herbir gün için elli dirhem miktarında bir bezdirme ekmeğinden kırk tane olan bir tahsisatı bir-iki günde yer ve kırk gün de daha yemek yemeden o mevki-i mahsusada imrar-ı evkat ve tesbihatta bulunurlar. İkmalinde, geri avdetlerinde mübarek dudakları birbirine yapışır, bıçakla tekrar açarlar. Biraz ileride şu asr-ı hâzırın uğradığı ve uğrayacağı kaviyyen me’mul ve melhuz olan sefahet ve atâlete rağmen düstur-u şüyuhatını tahdit ve ancak anâsır-ı mecrûha cerrahını unutmayıp ve ihmal dahi etmeyerek şehadet-i kat’iyesini gösterip sahife-i hayatını bin iki yüz doksan ikide imzalamıştır.

Van’da tesisine başlanan Medrese-i Zehranın tehiri, “Doktor hastaya elzemdir” fehvasıyla, on dokuz bin altın tahsisat ve arkasında Sultan Reşad, daha beride iki yüz meb’ustan yüz altmış küsurun inzimam-ı reyi yüz elli bin banknot kabul ettikleri halde, maddeten mevki-i fiile isal edilememiş.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Necm Sûresi, 53:39.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

anâsır-ı mecrûha cerrahı : insanların mânevî açıdan yaralayan unsunları bertaraf eden mânevî doktor
asr-ı hâzır : içinde bulunulan asır
atâlet : hareketsizlik, tembellik
avdet : dönüş, dönme
âyet-i kerime : Kur’ân’ın herbir cümlesi
beyanat : açıklamalar
bezdirme ekmeği : bir çeşit yöresel ekmek
cenub : güney
dirhem : eskiden kullanılan ve 3 gramlık ağırlığa karşılık gelen bir ölçü birimi
düstur-u şüyuhat : şeyh olma konusunda uyulması gereken kural
elzem : çok gerekli
erbaîn : kırk
eyyâm-ı mübareke : mübarek günler
fazl-ı tevfik : ihsan ettiği başarı nimeti
fehva : mânâ, anlam, kavram
hasr-ı tesbihat : bir zaman dilimini tesbihe ve Allah’ı anmaya ayırma
iaşe : beslenme, geçim
ikmal : tamamlama
imrar-ı evkat : vakit geçirme
irad : sunma, söyleme
kaviyyen : kuvvetli olarak
keşfiyat : keşifler, gizli hakikatlerin ortaya çıkması
me’mul : umulan, ümit edilen, beklenilen
medar : dayanak noktası, kaynak
melhuz : düşünülebilen; akla gelebilen; düşünülmüş
mevki-i mahsusa : özel olarak ayrılmış yer
mumaileyh : kendisine işaret edilen, ismi evvelce geçen, ima edilen
musafaha : iki elle yapılan tokalaşma; sevgisini gösterme, kucaklaşma
müceddid : yenileyici; hadis-i sahih ile her yüz senede bir geleceği bildirilen, dinin hakikatlerini, asrın ihtiyacına göre ders veren peygamber vârisi olan âlim zât
mükâleme : karşılıklı konuşma
müstesna : dışında
müşarün ileyh : kendine işaret edilen, ismi evvelce söylenmiş olan, sözü edilen
sahife-i hayat : hayatın devreleri, hayat sayfası
saniyen : ikinci olarak
sefahet : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, beyinsizce davranış, budalalık
şehadet-i kat’iye : kesin şahitlik, kesin delil
tahdit : sınırlama
tahmidat : Allah’ı öven ve Ona şükürlerini sunan sözler
tahsis : ayırma
tahsisat : tahsis olunan şeyler
tehir : erteleme, sonraya bırakma
tes’id : tebrik etme, kutlama
tesbihat : Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma
Yükleniyor...