Nübüvvet beşerde zaruriyedir
Karıncayı emirsiz, arıyı yâsupsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette, Beşeri de bırakmaz şeriatsiz, nebîsiz. Sırr-ı nizam-ı âlem böyle ister elbette.
• • •
Meleklerde Mirac, insanlarda şakk-ı kamer gibidir
Bir mirac-ı kerametle melekler, gördüler elhak ki müsellem bir nübüvvette muazzam bir velâyet var. O parlak zât, burâka binmiş de berk olmuş, kamervâri serâser âlem-i nuru da görmüştür.
Şu şehadet âleminde münteşir insanlara hissî büyük bir mu’cize nasıl ki
1 وَانْشَقَّ الْقَمَرُ dir.2 Bu Miracdır âlem-i ervahtaki sakinlere en büyük bir mu’cize ki 3 سُبْحَانَ الَّذِۤى اَسْرٰى dır.
• • •
Kelime-i şehadetin burhanı içindedir
Kelime-i şehadet: Vardır iki kelâmı. Birbirine şahittir, hem delil ve burhandır. Birincisi, sânîye bir burhan-ı lümmîdir. İkincisi, evvele bir burhan-ı innîdir.
• • •
Hayat bir çeşit tecellî-i vahdettir
Hayat bir nur-u vahdettir; şu kesrette eder tevhid tecellî. Evet, bir cilve-i vahdet eder kesretleri tevhid ve yektâ. Hayat birşeyi herşeye eder mâlik. Hayatsız şey, ona nisbet ademdir cümle eşya.
• • •
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : “Ay yarıldı.” Kamer Sûresi, 54:1.
2 : bk. el-Îcî, Kitabü’l-Mevakıf 3:405-406; el-Âmidî, Gayetü’l-Meram 1:356; İbni Teymiyye, el-Ceva-bü’s-Sahih 1:414; 2:44; eş-Şehristânî, el-Fark Beyne’l-Firâk 1:313.
3 : “Gece seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir.” İsrâ Sûresi, 17:1
2 : bk. el-Îcî, Kitabü’l-Mevakıf 3:405-406; el-Âmidî, Gayetü’l-Meram 1:356; İbni Teymiyye, el-Ceva-bü’s-Sahih 1:414; 2:44; eş-Şehristânî, el-Fark Beyne’l-Firâk 1:313.
3 : “Gece seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir.” İsrâ Sûresi, 17:1
Önceki Risale: Otuz Üçüncü Söz / Sonraki Risale: Konferans






