Temessülün aksâmı muhtelifedir
Âyinede temessül, münkasım dört surete: Ya yalnız hüviyet, ya beraber hâsiyet, ya hüviyet hem şule-i mahiyet, ya mahiyet hüviyet.
Eğer misal istersen, işte insan ve hem şems, melek ve hem kelime. Kesifin timsalleri, âyinede oluyor birer müteharrik meyyit.
Bir ruh-u nuranînin, kendi mir’atlarında timsalleri oluyor birer hayy-ı murtabıt. Aynı olmazsa eğer, gayrı dahi olmayıp, birer nur-u münbasıt.
Ger şems hayevân olaydı, olur harareti hayatı, ziya onun şuuru. Şu havassa mâliktir âyinede timsali. İşte budur şu esrarın miftahı:
Cebrâil hem Sidrede,1 hem suret-i Dıhye’de, meclis-i Nebevîde,2 hem kim bilir kaç yerde!
Azrâil’in bir anda, Allah bilir kaç yerde ruhları kabz ediyor.
Peygamberin bir anda,3 hem keşf-i evliyada, hem sadık rüyalarda ümmetine görünür, hem haşirde umum ile şefaatle görüşür.
Velilerin abdalı, çok yerlerde bir anda zuhur eder, görünür.
• • •
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : bk. Buhârî, Salat 1; Müslim, Îman 259; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 108; Nesâî, Salat 1.
2 : bk. Buhârî, Menâkıb 25, Fezâilü’l-Kur’ân 1; Müslim, Îman 271, Fezâilü’s-Sahâbe 100.
3 : bk. En’âm Sûresi, 6:61; Secde Sûresi, 32:11; el-Esbahânî, el-Azamet 3:334.
2 : bk. Buhârî, Menâkıb 25, Fezâilü’l-Kur’ân 1; Müslim, Îman 271, Fezâilü’s-Sahâbe 100.
3 : bk. En’âm Sûresi, 6:61; Secde Sûresi, 32:11; el-Esbahânî, el-Azamet 3:334.
Önceki Risale: Otuz Üçüncü Söz / Sonraki Risale: Konferans