Elbette hastahanelerin ekseriyetle lisan-ı hâlinden, gençlik saikasıyla israfat ve suiistimalden gelen hastalıktan eninler, eyvahlar işittiğiniz gibi, hapishanelerden dahi, ekseriyetle gençliğin taşkınlık saikasıyla gayr-ı meşru dairedeki harekâtın tokatlarını yiyen bedbaht gençlerin teessüflerini işiteceksiniz. Ve kabristanda ve mütemadiyen oraya girenler için kapıları açılıp kapanan o âlem-i berzahta, ehl-i keşfü’l-kuburun müşahedâtıyla ve bütün ehl-i hakikatin tasdikiyle ve şehadetiyle, ekser azaplar, gençlik suiistimalâtının neticesi olduğunu bileceksiniz.

Hem nev-i insanın ekseriyetini teşkil eden ihtiyarlardan ve hastalardan sorunuz. Elbette, ekseriyet-i mutlaka ile esefler, hasretlerle “Eyvah, gençliğimizi bâd-ı heva, belki zararlı zayi ettik. Sakın bizim gibi yapmayınız” diyecekler. Çünkü beş on senelik gençliğin gayr-ı meşru zevki için, dünyada çok seneler gam ve keder ve berzahta azap ve zarar ve âhirette Cehennem ve sakar1 belâsını çeken adam, en acınacak bir halde olduğu halde, اَلرَّاضِى بِالضَّرَرِ لاَ يُنْظَرُ لَهُ 2 sırrıyla, hiç acınmaya müstehak olamaz. Çünkü zarara rızasıyla girene merhamet edilmez ve lâyık değildir. Cenâb-ı Hak bizi ve sizi bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin. Âmin.

Risale-i Nur mizanlarından On Üçüncü Sözün
İkinci Makamının haşiyesidir

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 3

Risale-i Nur’daki hakikî teselliye mahpuslar çok muhtaçtırlar. Hususan gençlik darbesini yiyip taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin, Nurlara ekmek kadar ihtiyaçları var.

Evet, gençlik damarı, akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : bk. Kamer Sûresi, 54:48; Müddessir Sûresi, 74:26, 27, 42.
2 : Şer’î bir kaidedir. “Zarara kendi rızasıyla girene merhamet edilmez.”
3 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öteki dünya
âkıbet : netice, son
âlem-i berzah : kabir âlemi, dünya ile âhiret arası âlem
âmin : “Allahım kabul eyle”
bâd-ı heva : boşu boşuna, faydasız
batman : yaklaşık sekiz kg. ağırlığında bir ağırlık ölçüsü
bedbaht : talihsiz
berzah : kabir âlemi
cazibedar : cazibeli, çekici
dirhem : yaklaşık üç grama denk olan bir ağırlık ölçüsü
ehl-i hakikat : hak ve doğru yolda olan kimseler
ehl-i keşfü’l-kubur : mânen kabirdeki ölülerin hallerini anlayanlar
ekser : daha çok
ekseriyet-i mutlaka : kesin çoğunluk
ekseriyetle : çoğunlukla
elem : acı, keder, sıkıntı
esef : üzüntü, acı
fitne : ahlâkta ve toplum düzeninde azgınlık ve bozgunculuk; baştan çıkarma
gam : üzüntü
gayr-ı meşru : helâl olmayan, dine aykırı
hakiki : gerçek, doğru
harekât : hareketler, davranışlar
hissiyat : hisler, duygular
hususan : özellikle
katletmek : öldürmek
keder : sıkıntı
mahpus : hapsedilmiş olan
mizan : ölçü
muhafaza : koruma
müstehak : layık
müşahedât : gözlemler
mütemadiyen : sürekli
nev-i insan : insanlık, insan türü
saika : sevk
sakar : yedi Cehennemden birinin ismi
suiistimalât : kötü kullanımlar
şehadet : şahitlik, tanıklık
tasdik : onay, doğrulama
teessüf : üzüntü, acı, hayıflanma
teşkil eden : oluşturan
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...