Enenin bir vechini nübüvvet tutmuş gidiyor; diğer vechini felsefe tutmuş geliyor.
Nübüvvetin vechi olan birinci vecih: Ubûdiyet-i mahzânın menşeidir. Yani, ene kendini abd bilir; başkasına hizmet eder, anlar. Mahiyeti harfiyedir; yani başkasının mânâsını taşıyor, fehmeder. Vücudu tebeîdir; yani başka birisinin vücuduyla kaim ve icadıyla sabittir, itikad eder. Mâlikiyeti vehmiyedir; yani kendi mâlikinin izniyle surî, muvakkat bir mâlikiyeti vardır, bilir. Hakikati zılliyedir; yani hak ve vacip bir hakikatin cilvesini taşıyan mümkün ve miskin bir zılldir. Vazifesi ise, kendi Hâlıkının sıfât ve şuûnâtına mikyas ve mizan olarak, şuurkârâne bir hizmettir.
İşte, enbiya ve enbiya silsilesindeki asfiya ve evliya, eneye şu vecihle bakmışlar, böyle görmüşler, hakikati anlamışlar. Bütün mülkü Malikü’l-Mülke teslim etmişler 1 ve hükmetmişler ki, o Mâlik-i Zülcelâlin ne mülkünde, 2 ne rububiyetinde, 3 ne ulûhiyetinde 4 şerik ve naziri yoktur; 5 muin ve vezire muhtaç değil; 6 herşeyin anahtarı Onun elindedir; 7 herşeye Kàdir-i Mutlaktır; 8 esbab bir perde-i zâhiriyedir; 9 tabiat bir şeriat-i fıtriyesidir ve kanunlarının bir mecmuasıdır ve kudretinin bir mistarıdır. 10
Nübüvvetin vechi olan birinci vecih: Ubûdiyet-i mahzânın menşeidir. Yani, ene kendini abd bilir; başkasına hizmet eder, anlar. Mahiyeti harfiyedir; yani başkasının mânâsını taşıyor, fehmeder. Vücudu tebeîdir; yani başka birisinin vücuduyla kaim ve icadıyla sabittir, itikad eder. Mâlikiyeti vehmiyedir; yani kendi mâlikinin izniyle surî, muvakkat bir mâlikiyeti vardır, bilir. Hakikati zılliyedir; yani hak ve vacip bir hakikatin cilvesini taşıyan mümkün ve miskin bir zılldir. Vazifesi ise, kendi Hâlıkının sıfât ve şuûnâtına mikyas ve mizan olarak, şuurkârâne bir hizmettir.
İşte, enbiya ve enbiya silsilesindeki asfiya ve evliya, eneye şu vecihle bakmışlar, böyle görmüşler, hakikati anlamışlar. Bütün mülkü Malikü’l-Mülke teslim etmişler 1 ve hükmetmişler ki, o Mâlik-i Zülcelâlin ne mülkünde, 2 ne rububiyetinde, 3 ne ulûhiyetinde 4 şerik ve naziri yoktur; 5 muin ve vezire muhtaç değil; 6 herşeyin anahtarı Onun elindedir; 7 herşeye Kàdir-i Mutlaktır; 8 esbab bir perde-i zâhiriyedir; 9 tabiat bir şeriat-i fıtriyesidir ve kanunlarının bir mecmuasıdır ve kudretinin bir mistarıdır. 10
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : bk. Âl-i İmrân Sûresi, 3:26.
2 : bk. A’râf Sûresi, 7:158.
3 : bk. Bakara Sûresi, 2:21.
4 : bk. Kehf Sûresi, 18:110.
5 : bk. İsrâ Sûresi, 17:111; İhlâs Sûresi, 112:4.
6 : bk. Hac Sûresi, 22:18; İhlâs Sûresi, 112:2.
7 : bk. En’am Sûresi, 6:59; Zümer Sûresi, 39:63; Şûrâ Sûresi, 42:12.
8 : bk. Bakara Sûresi, 2:259; Mâide Sûresi, 5:120; Teğâbün Sûresi, 64:1.
9 : bk. Saffat Sûresi, 37:95-96; Ra’d Sûresi, 13:18; Yâsîn Sûresi, 36:28; Fetih Sûresi, 48:7.
10 : bk. Âl-i İmran Sûresi, 3:26; Yâsîn Sûresi, 36:77-83; Ahkaf Sûresi, 46:33; Kaf Sûresi, 50:15.
2 : bk. A’râf Sûresi, 7:158.
3 : bk. Bakara Sûresi, 2:21.
4 : bk. Kehf Sûresi, 18:110.
5 : bk. İsrâ Sûresi, 17:111; İhlâs Sûresi, 112:4.
6 : bk. Hac Sûresi, 22:18; İhlâs Sûresi, 112:2.
7 : bk. En’am Sûresi, 6:59; Zümer Sûresi, 39:63; Şûrâ Sûresi, 42:12.
8 : bk. Bakara Sûresi, 2:259; Mâide Sûresi, 5:120; Teğâbün Sûresi, 64:1.
9 : bk. Saffat Sûresi, 37:95-96; Ra’d Sûresi, 13:18; Yâsîn Sûresi, 36:28; Fetih Sûresi, 48:7.
10 : bk. Âl-i İmran Sûresi, 3:26; Yâsîn Sûresi, 36:77-83; Ahkaf Sûresi, 46:33; Kaf Sûresi, 50:15.
Önceki Risale: Yirmi Dokuzuncu Söz / Sonraki Risale: Otuz Birinci Söz