Hem
hem
Daha sen buna göre kıyas et. Meselâ,
Şu dört cümlenin herbirisinin iki mânâsı var. Bir mânâ ile öteki cümlelere delildir; diğer mânâ ile onlara neticedir. On altı münasebet hatlarından bir nakş-ı nazmî-i i’câzî hasıl olur. İşârâtü’l-İ’câz’da öyle bir tarzda beyan edilmiş ki, bir nakş-ı nazmî-i i’câzî teşkil eder. On Üçüncü Sözde beyan edildiği gibi, güya ekser âyât-ı Kur’âniyenin herbirisi, ekser âyâtın herbirisine bakar bir gözü ve nâzır bir yüzü vardır ki, onlara münasebâtın hutut-u mâneviyesini uzatıyor, birer nakş-ı i’câzî nescediyor. İşte, İşârâtü’l-İ’câz baştan aşağıya kadar bu cezalet-i nazmiyeyi şerh etmiştir.
İKİNCİ NOKTA: Mânâsındaki belâğat-i harikadır. On Üçüncü Sözde beyan olunan şu misale bak.
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ: ِلاَنَّهُ لَمْ يُولَدْ، ِلاَنَّهُ لَمْ يَلِدْ، ِلاَنَّهُ صَمَدٌ،
ِلاَنَّهُ اَحَدٌ، ِلاَنَّهُ هُوَ اللهُ 1
ِلاَنَّهُ اَحَدٌ، ِلاَنَّهُ هُوَ اللهُ 1
hem
هُوَ اللهُ فَهُوَ اَحَدٌ، فَهُوَ صَمَدٌ، فَاِذاً لَمْ يَلِدْ، فَاِذاً لَمْ يُولَدْ،
فَاِذًا لَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ 2
فَاِذًا لَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ 2
Daha sen buna göre kıyas et. Meselâ,
الۤمۤ - ذٰلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِلْمُتَّقِينَ 3
Şu dört cümlenin herbirisinin iki mânâsı var. Bir mânâ ile öteki cümlelere delildir; diğer mânâ ile onlara neticedir. On altı münasebet hatlarından bir nakş-ı nazmî-i i’câzî hasıl olur. İşârâtü’l-İ’câz’da öyle bir tarzda beyan edilmiş ki, bir nakş-ı nazmî-i i’câzî teşkil eder. On Üçüncü Sözde beyan edildiği gibi, güya ekser âyât-ı Kur’âniyenin herbirisi, ekser âyâtın herbirisine bakar bir gözü ve nâzır bir yüzü vardır ki, onlara münasebâtın hutut-u mâneviyesini uzatıyor, birer nakş-ı i’câzî nescediyor. İşte, İşârâtü’l-İ’câz baştan aşağıya kadar bu cezalet-i nazmiyeyi şerh etmiştir.
İKİNCİ NOKTA: Mânâsındaki belâğat-i harikadır. On Üçüncü Sözde beyan olunan şu misale bak.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Hiçbir şey Onun dengi değildir. Çünkü O doğurulmamıştır. Çünkü o doğurmaktan münezzehtir. Çünkü O hiçbir şeye muhtaç değildir ve herşey Ona muhtaçtır. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah’tır.
2 : O Allah’tır. Öyle ise O birdir. Öyle ise O Sameddir. Öyle ise O doğurmamıştır. Öyle ise O doğurulmamıştır. Öyle ise Onun hiçbir dengi yoktur.
3 : “Elif lâm mim. Şu kitap ki, onda asla şüphe yoktur. O, takvâ sahipleri için bir yol göstericidir.” Bakara Sûresi, 2:1.
2 : O Allah’tır. Öyle ise O birdir. Öyle ise O Sameddir. Öyle ise O doğurmamıştır. Öyle ise O doğurulmamıştır. Öyle ise Onun hiçbir dengi yoktur.
3 : “Elif lâm mim. Şu kitap ki, onda asla şüphe yoktur. O, takvâ sahipleri için bir yol göstericidir.” Bakara Sûresi, 2:1.
Önceki Risale: Yirmi Dördüncü Söz / Sonraki Risale: Yirmi Altıncı Söz






