İKİNCİ LEM’A: Mânâsındaki câmiiyet-i harikadır. Evet, Kur’ân, bütün müçtehidlerin me’hazlarını, bütün âriflerin mezaklarını, bütün vâsılların meşreplerini, bütün kâmillerin mesleklerini, bütün muhakkiklerin mezheplerini, mânâsının hazinesinden ihsan etmekle beraber, daima onlara rehber ve terakkiyatlarında her vakit onlara mürşid olup, o tükenmez hazinesinden onların yollarına neşr-i envar ettiği bütün onlarca musaddaktır ve müttefekun aleyhtir.

ÜÇÜNCÜ LEM’A: İlmindeki câmiiyet-i harikadır. Evet, Kur’ân, şeriatin müteaddit ve çok ilimlerini, hakikatin mütenevvi ve kesretli ilimlerini, tarikatin muhtelif ve hadsiz ilimlerini, kendi ilminin denizinden akıttığı gibi, daire-i mümkinâtın hakikî hikmetini ve daire-i vücubun ulûm-u hakikiyesini ve daire-i âhiretin maarif-i gàmızasını, o denizinden muntazaman ve kesretle akıtıyor. Şu Lem’aya misal getirilse bir cilt yazmak lâzım gelir. Öyle ise, yalnız nümune olarak şu yirmi beş adet Sözleri gösteriyoruz. Evet, bütün yirmi beş adet Sözlerin doğru hakikatleri, Kur’ân’ın bahr-i ilminden ancak yirmi beş katredir. O Sözlerde kusur varsa, benim fehm-i kàsırıma aittir.

DÖRDÜNCÜ LEM’A: Mebâhisindeki câmiiyet-i harikadır. Evet, insan ve insanın vazifesi, kâinat ve Hâlık-ı Kâinatın, arz ve semâvâtın, dünya ve âhiretin, mazi ve müstakbelin, ezel ve ebedin mebâhis-i külliyelerini cem etmekle beraber, nutfeden halk etmek, tâ kabre girinceye kadar; yemek, yatmak âdâbından tut, tâ kaza ve kader mebhaslerine kadar; altı gün hilkat-i âlemden tut, tâ وَالْمُرْسَلاَتِ، وَالذَّارِيَاتِ 1 kasemleriyle işaret olunan rüzgârların esmesindeki vazifelerine kadar;..

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Yemin olsun peş peşe gönderilen meleklere.” Mürselât Sûresi, 77:1. “Yemin olsun esip kavuran rüzgâra.” Zâriyât Sûresi, 51:1.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Dördüncü Söz / Sonraki Risale: Yirmi Altıncı Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âdâb : görgü ve davranış kuralları
âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki hayat
ârif : bilgide ileri olan
arz : yer, dünya
bahr-i ilm : ilim denizi
ebed : sonsuzluk
emare : belirti, işaret
ezel : başlangıcı olmayan
fehm-i kàsır : kısa anlayış
hadsiz : sayısız
hakikat : gerçek, doğru
hakikî : gerçek
Hâlık-ı Kâinat : bütün âlemleri yaratan Allah
halk etmek : yaratmak
hilkat-i âlem : âlemin yaratılışı
ihsan etmek : bağışlamak
kâinat : evren, yaratılmış herşey
kâmil : kemâl ve fazilet sahibi
katre : damla
kesretle : çoklukla
kesretli : çok sayıda
lem’a : parıltı
maarif-i gàmıza : anlaşılması güç olan bilgiler
mazi : geçmiş
me’haz : kaynak
mebâhis : bahisler, konular
mebâhis-i külliye : geniş, büyük ve çok şeyle ilgili konular
mebhas : konu
meşrep : manevi haz ve feyiz alınan yol
mezak : zevk alma tarzı
mezhep : yol, usül
muhakkik : gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlim
muhtelif : çeşitli, farklı
muntazaman : düzenli olarak
musaddak : doğrulanmış
mürşid : doğru yol gösteren
müstakbel : gelecek
müteaddit : çeşitli, birden fazla
mütenevvi : çeşitli
neşr-i envar : nurları yayma
nümune : örnek
semâvat : gökler
tarikat : manevi ilerlemeye götüren yol
terakkiyat : terakkiler, ilerlemeler
ulûm-u hakikiye : gerçek ilimler
vâsıl : ulaşan, kavuşan
Yükleniyor...