Semâyı dinle. Nasıl “Yâ Celîl-i Zülcemâl“ diyor. Ve arza kulak ver. Nasıl “Yâ Cemîl-i Zülcelâl“ diyor. Ve hayvanlara dikkat et. Nasıl “Yâ Rahmân, yâ Rezzâk“ diyorlar. Bahardan sor. Bak, nasıl “Yâ Hannân, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Kerîm, yâ Lâtif, yâ Atûf, ya Musavvir, yâ Münevvir, yâ Muhsin, yâ Müzeyyin“ gibi çok esmâyı işiteceksin. Ve insan olan bir insandan sor. Bak, nasıl bütün Esmâ-i Hüsnâyı okuyor ve cephesinde yazılı; sen de dikkat etsen okuyabilirsin. Güya kâinat azîm bir musika-i zikriyedir. En küçük nağme, en gür nağamâta karışmakla, haşmetli bir letâfet veriyor. Ve hâkezâ, kıyas et.

Fakat, çendan insan bütün esmâya mazhardır; fakat kâinatın tenevvüünü ve melâikenin ihtilâf-ı ibâdâtını intaç eden tenevvü-ü esmâ, insanların dahi bir derece tenevvüüne sebep olmuştur. Enbiyanın ayrı ayrı şeriatleri, evliyanın başka başka tarikatleri, asfiyanın çeşit çeşit meşrepleri şu sırdan neş’et etmiştir. Meselâ, İsâ Aleyhisselâm, sair esmâ ile beraber, Kadîr ismi onda daha galiptir. Ehl-i aşkta Vedûd ismi ve ehl-i tefekkürde Hakîm ismi daha ziyade hâkimdir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yirmi Üçüncü Söz / Sonraki Risale: Yirmi Beşinci Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlem : dünya
arz : yer, dünya
azîm : çok büyük
çendan : gerçi
esbab : sebepler
esmâ : isimler
Esmâ-yi Hüsnâ : Allah’ın en güzel isimleri
evliya : veliler, Allah dostları
hâkezâ : bunun gibi
hâkim : hüküm sahibi, hükmeden, galip
hilâf : ters, aksi
ihtar : hatırlatma, uyarma, ikaz
ihtilâf-ı ibâdât : ibadetlerin farklı farklı olması
intaç eden : sonuç veren
kâinat : evren, yaratılmış herşey
kelb : köpek
mazhar : görünme ve yansıma yeri
neş’et : doğma, ortaya çıkma
nevm-i gaflet : gaflet uykusu
sair : diğer
semâ : gökyüzü
sır : gizem, gizli gerçek
şefkat : karşılıksız sevgi ve merhamet
şeriat : yol, İlâhî kanun
taltif : lütuf ve ihsanda bulunma
tarikat : mânevî yol
tenevvü : çeşitlilik
tenevvü-ü esmâ : isimlerin çeşitliliği
Yükleniyor...