Yirmi küllî şehadetlerden ve çok şehadetleri ihtiva eden ikinci şehadet: وَبِشَهَادَةِ جَمِيعِ حَقَاۤئِقِ اَرْكَانِ اْلاِيمَانِ عَلٰى تَصْدِيقِهِ Yani, “İmanın altı rükünlerinin hakikatleri ve tahakkukları ve hakkaniyetleri, Muhammed’in (a.s.m.) risaletine ve hakkaniyetine kat’î şehadet eder.”

Çünkü onun risalet hayatının şahsiyet-i mâneviyesi ve bütün dâvâlarının esası ve mahiyet-i nübüvveti, o altı rükündür. Öyle ise o rükünlerin tahakkuklarına delâlet eden bütün delilleri, Muhammed’in (a.s.m.) risaletinin hak olduğuna ve onun sadıkıyetine dahi delâlet ederler.

Hem âhiretin tahakkukuna sair rükünlerinin delâletini Meyve Risalesi ve Onuncu Sözün zeyilleri beyan ettikleri gibi, öyle de herbir rükün, hüccetleriyle beraber onun risaletine bir hüccettir.

Binler şehadetleri ihtiva eden, üçüncü küllî şehadet:

وَبِشَهَادَةِ ذَاتِهِ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ بِاٰلاَفِ مُعْجِزَاتِهِ وَكَمَالاَتِهِ وَعُلُوِّ اَخْلاَقِهِ
Yani, “O zât (a.s.m.) güneş gibi kendi kendine delildir. Binler mu’cizat ve kemâlât ve yüksek, güzel ahlâkıyla risaletine ve sadıkıyetine pek kuvvetli şehadet eder.”
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Beşinci Şuâ / Sonraki Risale: Birinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki hayat
âlem-i İslâm : İslam dünyası
beyan : açıklama
delâlet : delil olma, işaret etme
fıtrî : yaratılıştan gelen, doğal
hakikat : gerçek ve doğru
hakkaniyet : doğruluk, gerçekçilik
hayat-ı bâkiye : devamlı ve kalıcı olan âhiret hayatı
hüccet : delil, kanıt
ihtivâ : içerme, içine alma
istidadî : kàbiliyet ve yetenek icabı, gereği
iştiyak : arzu, istek
kat’î : kesin
kemâlât : faziletler, iyilikler, ahlâk ve huy güzellikleri
küllî : genel, geniş, kapsamlı
mahiyet-i nübüvvet : peygamberliğin mahiyeti, niteliği
Meyve Risalesi : On Birinci Şuâ
minnettarâne : minnet duyarak, yapılan bir iyiliğe karşı teşekkür hissi taşıyarak
mu’cizât : Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü işler
Mucizat-ı Ahmediye : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) gösterdiği mu’cizelerin anlatıldığı risale olan On Dokuzuncu Mektup
müteşekkirâne : teşekkür ederek
nakl-i sahih : bir hadîs-i şerifin Peygamber Efendimizden (a.s.m.) doğru ve sağlam kanallarla aktarılması
namına : adına
risale-i harika : harika risale, harika kitapçık
risalet : peygamberlik
rükün : esas, şart
sadıkıyet : doğruluk, bağlılık
sair : diğer, başka
şahsiyet-i mâneviye : mânevî kişilik
şehadet : şahitlik, tanıklık
tahakkuk : gerçekleşme
zeyil : ilâve, ek
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...