Pek çok kuvvetli şehadetleri ihtiva eden, dördüncü şehadet:
Evet, kırk vech ile mu’cize olduğu Zülfikar mecmuasında ispat edilen ve on dört asrı nurlandıran; ve nev-i beşerin beşten birisini tebeddül etmeyen kanunlarıyla idare eden; ve o zamandan şimdiye kadar bütün muarızlara meydan okuyup hiç kimse, hattâ bir sûresinin mislini getirmeye cesaret etmeyen; ve Âyetü’l-Kübrada ispat edildiği gibi, altı ciheti nuranî, şüpheler giremeyen ve altı makam-ı kübrâ hakkaniyetine imza basan ve sarsılmaz altı hakikatlere dayanan; ve her zamanda yüzer milyon lisanlarla şevk ve hürmetle okunan ve her dakikada milyonlar hâfızların kalblerinde kudsiyetle yazılan; ve âlem-i İslâmın bütün şehadetleri ve imanları onun şehadetinden tereşşuh eden; ve bütün ulûm-u imaniye ve İslâmiye onun menbaından akan; ve o, eski semâvî kitapları tasdik ettiği gibi, bütün kütüb ve suhuf-u semâviyenin mânevî tasdiklerine mazhar bulunan Kur’ân-ı Azîmüşşan, bütün hakikatleriyle ve hakkaniyetini ispat eden bütün hüccetleriyle, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın sıdkına ve risaletine şehadet eder demektir.
وَبِشَهَادَةِ الْقُرْاٰنِ بِمَا لاَيُحَدُّ مِنْ حَقَاۤئِقِهِ وَبَرَاهِينِهِ 1
Yani, “Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyan, hadsiz hakikatler ve hüccetleriyle risaletine, sadıkıyetine şehadet eder.”Evet, kırk vech ile mu’cize olduğu Zülfikar mecmuasında ispat edilen ve on dört asrı nurlandıran; ve nev-i beşerin beşten birisini tebeddül etmeyen kanunlarıyla idare eden; ve o zamandan şimdiye kadar bütün muarızlara meydan okuyup hiç kimse, hattâ bir sûresinin mislini getirmeye cesaret etmeyen; ve Âyetü’l-Kübrada ispat edildiği gibi, altı ciheti nuranî, şüpheler giremeyen ve altı makam-ı kübrâ hakkaniyetine imza basan ve sarsılmaz altı hakikatlere dayanan; ve her zamanda yüzer milyon lisanlarla şevk ve hürmetle okunan ve her dakikada milyonlar hâfızların kalblerinde kudsiyetle yazılan; ve âlem-i İslâmın bütün şehadetleri ve imanları onun şehadetinden tereşşuh eden; ve bütün ulûm-u imaniye ve İslâmiye onun menbaından akan; ve o, eski semâvî kitapları tasdik ettiği gibi, bütün kütüb ve suhuf-u semâviyenin mânevî tasdiklerine mazhar bulunan Kur’ân-ı Azîmüşşan, bütün hakikatleriyle ve hakkaniyetini ispat eden bütün hüccetleriyle, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın sıdkına ve risaletine şehadet eder demektir.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Had ve hesaba gelmeyen hakikat ve burhanlarıyla beraber Kur’ân’ın şehadetiyle…
Önceki Risale: Beşinci Şuâ / Sonraki Risale: Birinci Şuâ
Bölümler
- El-Hüccetü'z-Zehra'nın Birinci Makamı
- Birinci Makam, Birinci Kelime
- Birinci Makam, İkinci Kelime
- Birinci Makam, Üçüncü Kelime
- Birinci Makam, Dördüncü Kelime
- Birinci Makam, Beşinci Kelime
- Birinci Makam, Altıncı Kelime
- Birinci Makam, Yedinci Kelime
- Birinci Makam, Sekizinci Kelime
- Birinci Makam, Dokuzuncu Kelime
- Birinci Makam, Onuncu Kelime
- Birinci Makam, On Birinci Kelime
- Fâtiha-i Şerifenin bir muhtasar hülâsası
- Mukaddime
- El-Hüccetü'z-Zehra'nın İkinci Makamı
- Kudrete dair Arabî fıkrası