Ve bu fidanlık dünya mezraasındaki hakikatçikler âhirette sümbüller vermesi noktasında bu zehirli çekirdek, o zakkum ağacına işaret eder, “Ben onun bir mâyesiyim,” der. “Ve beni kalbinde taşıyan bedbaht için o zakkum ağacının bir hususi nümunesi, benim meyvem olur.”

Madem küfür hadsiz hukuka bir tecavüzdür; elbette hadsiz bir cinayettir. Öyle ise hadsiz bir azaba müstehak eder. Madem bir dakika katl, on beş sene cezada (sekiz milyona yakın dakikada) hapis azabını çekmesini adalet-i beşeriye kabul edip maslahata ve hukuk-u âmmeye muvafık görür. Elbette bir küfür bin katl kadar olması cihetiyle, bir dakika küfr-ü mutlak, sekiz milyara yakın dakikalarda azap çekmesi, o kanun-u adalete muvafık geliyor. Bir sene ömrünü o küfürde geçiren, iki (2) trilyon sekiz yüz seksen (880) milyara yakın dakikada azaba müstehak ve 1  خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا sırrına mazhar olur. Her ne ise... Kur’ân-ı Hakîmin Cennet ve Cehennem hakkındaki mu’cizâne izahatı ve Kur’ân’ın tefsiri ve ondan gelen Risale-i Nur’un Cennet ve Cehennemin vücutlarına dair hüccetleri, daha başka beyana ihtiyaç bırakmamışlar.

2  وَيَتَفَكَّرُونَ فِى خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَاْلأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

3  رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ اِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا - اِنَّهَا سَاۤءَتْ مُسْتَقَرّاً وَمُقَامًا gibi pek çok âyetlerin ve başta Resul-i Ekrem (a.s.m.) ve umum peygamberler ve ehl-i hakikatın, her vakit dualarında en ziyadeاَجِرْنَا مِنَ النَّارِ.. نَجِّنَا مِنَ النَّارِ.. خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ ve vahiy ve şuhuda binaen onlarca kat’iyet kesb eden “Cehennemden bizi hıfz eyle” demeleri gösteriyor ki, nev-i beşerin en büyük meselesi Cehennemden kurtulmaktır. Ve kâinatın pek çok ehemmiyetli ve muazzam ve dehşetli bir hakikati Cehennemdir ki, bir kısım o ehl-i şuhud ve keşif ve tahkik onu müşahede eder. Ve bir kısmı tereşşuhatını ve gölgelerini görür, dehşetinden feryat ederler, “Bizi ondan kurtar” derler.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.” Nisâ Sûresi, 4:169.
2 : “Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler. ‘Bu kâinatı boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz,’ derler. ‘Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.” Âl-i İmran Sûresi, 3:191.
3 : “Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir helâktır. Gerçekten de orası ne kötü bir durak, ne kötü bir konaktır!” Furkan Sûresi, 25:65-66.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Yedinci Mes'ele / Sonraki Risale: Dokuzuncu Mesele
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

adalet-i beşeriye : insanlığın adaleti
bedbaht : kötü bahtlı, talihsiz
beyan : açıklama
cihet : taraf, yön
ehl-i hakikat : hak ve doğruluk üzere olan kimseler
hadsiz : sayısız, sınırsız
hakikat : doğru, gerçek
hukuk-u âmme : kamusal haklar, umumun hukuku
hususi : özel
hüccet : güçlü delil
izahat : açıklamalar
kanun-u adalet : adalet kanunu
katl : öldürme
Kur’ân-ı Hakim : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân
küfr-ü mutlak : tam bir küfür, inkâr ve dinsizlik
maslahat : fayda, gaye
mazhar olmak : erişmek, nail olmak
mezra : tarla
mu’cizâne : mu’cizeli bir şekilde
muvafık : uygun
müstehak : hak etmiş, lâyık
nümune : örnek, misal
Resul-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
tefsir : açıklama, yorum
umum : bütün
vücut : varlık
zakkum : Cehennemde bir ağacın ismi
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...