On Dördüncü Şuâ


İfademin kısacık bir tetimmesi

Afyon Mahkemesine beyan ediyorum ki: Nazarınıza ve kanun adaletine takdim edilen ifademde bulunan, üç vech ile kanunsuz menzilimi basmak, beni sorguya çekmek ve tevkif etmek, üç büyük mahkemelerin hürmetlerini kırmak ve haysiyet ve adaletlerine ilişmektir, belki istihfaf etmektir.

Çünkü, üç mahkeme ve üç ehl-i vukufun, iki sene, yirmi senelik kitaplarımı ve mektuplarımı inceden inceye tetkikinden sonra, ittifakla hem bize beraat verildi, hem kitaplarımız ve mektuplarımız iade edildi. Ve beraatten sonra üç sene, fevkalâde bir inziva ve şiddetli bir tarassut altında, haftada yalnız zararsız bir mektup bazı dostlarıma yazardım. Dünya ile alâkam kesilmiş gibiydi ki, serbestiyet verildiği halde memleketime gitmedim. Şimdi aynı meselede o üç mahkemenin âdilâne hükümlerini hiçe saymak gibi meseleyi tazelendirmek, onların şerefini kırıyor.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âdilâne : adâletli
alâka : ilgi, bağlantı
âsâyiş : rahat, huzur, emniyet, yerleşik düzen
beraat : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması
beyan etmek : açıklamak, izah etmek
cemiyetçilik : cemiyet taraftarlığı
ehl-i vukuf : bilirkişi
fevkalâde : olağanüstü
gayretullah : Allah’ın hak dini ve doru yolu koruma sıfatı
haps-i münferit : tek başına hapis, hücre hapsi
haysiyet : itibar, şeref, değer
hüküm : yargı, karar
hürmet : saygı
ifade : anlatma, mahkeme sorgusunda anlatılanlar
ihlâl-i emniyet : düzeni, huzuru bozma, karıştırma
inziva : yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama
istihfaf etmek : hafife almak
ittifak : birlik, birleşme
medar-ı rahat : rahatlık sebebi
menzil : ev, mekân
mes’uliyet : sorumluluk
muaheze etmek : sorgulamak, hesaba çekmek
muhafaza : koruma
nazar : bakış, düşünce
serbestiyet : serbestlik
şuâ : ışın, ışık hüzmesi
tarassut : gözetleme
tarîkatçilik : tarîkata mensup, üye olma
tâzip : azap verme, cezalandırma
tetimme : ek, tamamlayıcı not
tetkik : inceleme, araştırma
tevkif etmek : tutuklamak
vecih : şekil, tarz
ziyade : fazla
Yükleniyor...