Sekizincisi: Yirmi iki sene sıkıntılı sebepsiz bir nefiyden sonra tam serbestiyet verildiği halde, binler akraba ve ahbabı bulunan doğduğu memleketine gitmeyerek, gurbeti, kimsesizliği tercih ederek, tâ ki dünyaya ve hayat-ı içtimaiyeye ve siyasete temas etmesin, ve çok sevaplı olan camideki cemaatin hayrını bırakıp, odasında yalnız namazını kılıp oturmasını tercih eden, yani halkın hürmetinden çekinmek olan bir hâlet-i ruhiyeyi taşıyan ve yirmi sene hayatının şehadetiyle ve binler Türk kıymettar zâtların tasdikiyle, dindar, müttakî bir Türkü, lâkayt çok Kürtlere tercih eden, hattâ mahkemede Hâfız Ali gibi kuvvetli imanı bulunan bir Türk kardeşini yüz Kürde değiştirmediğini ispat eden ve hürmet ve ihtiram görmemek için zaruret olmadan halklarla görüşmeyen ve camiye gitmeyen ve kırk seneden beri bütün kuvvetiyle, bütün âsârıyla İslâmiyetin uhuvvetine ve Müslümanların birbirine muhabbetine çalışan ve Türk milleti Kur’ân’ın bayraktarı ve senâ-i Kur’âniyeye mazhar olduğu için o milleti çok seven ve hayatını onlar içinde geçiren bir adam hakkında, sâbık vali resmî lisanla ihanet için propaganda yapmak ve dostlarını ürkütmek için “O Kürttür, siz Türksünüz, o Şâfiîdir, siz Hanefîsiniz” deyip, herkesi ürkütüp ondan çekindirmeye çalışması ve yirmi senede ve iki mahkemede tarz-ı kıyafeti değiştirilmeye mecbur edilmeyen ve şapka yarı askerin başından kalkmasıyla beraber, münzevi bir adamın zorla başına şapka giydirmeye cebretmeyi hangi maslahat, hangi kanun buna müsaade eder?
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

ahbab : dostlar, sevilenler
alâmet-i makbuliyet : kabul olunduğunu belirten işaret, nişan
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
âsâr : eserler, varlıklar
cebretme : zorlama
Dahiliye Vekili : İçişleri Bakanı
Diyanet Riyaseti : Diyanet İşleri Başkanlığı
ecza : bütünü oluşturan parçalar
evrak-ı muzırra : zararlı evraklar, yayınlar
hâlet-i ruhiye : ruh hâli
hayat-ı içtimaiye : sosyal hayat
ihtiram : saygı gösterme
insaf : vicdana uygun davranış
Kabr-i Peygamberî : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) mezarı
kıymettar : kıymetli, değerli
lâkayt : duyarsız, ilgisiz
lisan : dil
maslahat : fayda, gaye
mazhar : erişme, nail olma
mecmua : kitap
muhabbet : sevgi
münzevî : bir köşeye çekilip ibadetle uğraşan, vaktini ibadetle geçiren
müttakî : Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyan
nefiy : sürgün
sâbık : önceki, geçmiş
senâ-i Kur’âniye : Kur’ân’ın methedişi
suret : biçim, şekil
şehadet : şahitlik, tanıklık
takdir : belirleme, değer biçme
tarz-ı kıyafet : giyim şekli
tasdik : doğrulama, onaylama
tenkit : eleştiri
tesirli : etkili
tetkik : inceleme, araştırma
uhuvvet : kardeşlik
ulema : alimler
zaruret : zorunluluk, mecburiyet
Zülfikar : Üstad Bediüzzaman’ın Kur’ân’a ve Peygamberimiz’in (a.s.m.) mu’cizelerine dair olan bir eseri
Yükleniyor...