Hata 42: Said tefahura düşkündür.

Cevap: Bu otuz senelik yeni hayatım ve bütün beni tanıyanlar onun bu iftirasını tekzip eder.

Hata 43: Bunu eserlerinin muhtelif yerlerinde görmek mümkündür.

Cevap: İddiacının bu dediği tefahur benim şahsıma değil; bütün o tefahuru hatırına getiren senâlar, Risale-i Nur’a aittir. Risale-i Nur da Kur’ân’ın tefsiridir.

Hata 44: Siracü’n-Nur kitabında, eserin dört buçuk saat zarfında yazıldığı kaydedilmiştir.

Cevap: Bu yazısında iki hatâsı var. Birisi: Siracü’n-Nur dört buçuk saatte telif edilmiş değil; onun içinde on beş yirmi sahifeden ibaret Hastalık Risalesine aittir. Orada imzaları bulunan iki kâtibin arzularıyla bir tahdis-i nimet olarak yazılmıştır. Bunda hiçbir kimsenin hatırına tefahur gelmez; ancak bir şükürdür.

Hata 45: İlminin vüs’atini ve karihasının genişliğini ve zekâsının feyzini ve yüksekliğini anlatmak istemiştir.

Cevap: Elli altmış senelik hayat-ı ilmiyesi böyle temeddühlere ihtiyaç bırakmadığı gibi, âhir ömründe şahsını temeddühten bütün bütün çekindiği, yalnız hakaik-ı imaniyenin beyanında yanlış etmediği ve sırf Kur’ân’ın feyzinden iktibas ettiğine dair beyanatı böyle hodfuruşâne bir surete çevirmek büyük bir iftiradır. Hattâ o yanlış doğru da olsa meşhur Abdülvehhab-ı Şârânî ve Muhyiddin-i Arabî gibi pek çok ehl-i hakikat ulema, tahdis-i nimet nev’inde bu tarz-ı ihsanat-ı İlâhiyeyi çok defa kitaplarında zikretmişler.

Hata 46-47: Kendi kerametine o kadar inanmıştır ki, İlâhî ve tabiî olan birçok hâdiseleri kendisinin ve Risale-i Nur’un kerametidir der.

Cevap: Bu hatâsında birkaç vech ile yanlışı var. İlâhî ve tabiî olarak iki kısma ayırmak ve tabiata da bir hisse-i icad vermek dinde bir yanlış olduğu gibi, Risale-i Nur’a ve şakirtlerine gelen zulmün aynı zamanında zelzele gibi müteaddit hâdiselerin tevafukları Risale-i Nur’un makbuliyetine ve bir sadaka-i makbule hükmüne geçtiğine bir işaret-i gaybiyedir demesini tefahur zannetmek iftira olduğunu herkes bilir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhir : son
beyan : açıklama, anlatım
beyanat : açıklamalar
ehl-i hakikat : doğru ve hak yolda olan kimseler
feyz : bolluk, bereket
hâdise : olay
hakaik-i imâniye : iman hakikatleri, gerçekleri
Hastalık Risalesi : hastalıkların çeşitli yönlerinin anlatıldığı bölüm; Yirmi Beşinci Lem’a
hayat-ı ilmiye : ilimle geçen zaman
hisse-i icad : var etme, vücuda getirme hissesi
hodfuruşâne : kendi kendini beğenerek
ibaret : meydana gelen, oluşan
iftira : yalan yere birisini suçlama, suç atma
iktibas etme : bir kitap veya yazılı kaynaktan bir parça almak, alıntı
kariha : zihin kudreti, beynin derinliği, fikirler
kâtib : yazan, yazıcı
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak, Onun sevgili kullarında görünen olağanüstü hâller
makbuliyet : kabul edilmiş olma
meşhur : bilinen
muhtelif : çeşitli
müteaddit : birçok, çeşitli
nev’inde : türünde, çeşidinde
sadaka-i makbule : makbul, kabul edilir sadaka
senâ : övme, methetme
suret : biçim, şekil
şakirt : öğrenci, talebe
tabiî : doğal
tahdis-i nimet : Allah’tan gelen nimetleri şükrederek anlatma
tarz-ı ihsanât-ı İlâhiye : Allah’ın ihsanı, iyilik tarzı
tefahur : yaptıklarıyla övünme, böbürlenme
tefsir : Kur’ân-ı Kerimi mânâ bakımından açıklayan, yorumlayan kitap
tekzip etmek : yalanlamak
telif edilme : yazılma
temeddüh : övünme, böbürlenme
tevafuk : denk gelme, uygunluk
ulema : alimler
vecih : şekil, tarz
vüs’at : genişlik
zarfında : içinde
zelzele : deprem
zikretme : anlatma, belirtme
Yükleniyor...