Hata-Savab cetvelinin zeylidir

Hata 82: Gizli cemiyeti var. Ve Emirdağı’nda onunla meşgul olmuş.

Cevap: Bu ittihamı hiç bir cihetle ispat edilemeyeceğine ve iftira olduğuna kat’î delili, şiddetli tarassut ve tam bir inziva ve dünya hâdisâtına hiç kulak vermeyecek derecede bir tecerrüt ve ihtiyarlık ve zaafiyet ve hastalık içinde bulunmasıdır. Haftada yalnız birtek mektup birtek yere göndermekten başka hiç muhabere etmeyen ve telifi dahi bırakan ve serbestiyet verildiği halde, hadsiz dostları ve onu dinleyecek hemşehrileri bulunan memleketine gitmeyen ve hizmeti için bir iki terzi çırağından başka kimseyi istemeyen ve ziyaret için gelenlerden kırktan birisini birkaç dakikadan ziyade yanında durdurmayan bir garip ve kabir kapısında ve beraat etmiş ve otuz seneden beri siyaseti terk etmiş bir bîçare hakkında, bu gizli cemiyet isnadının ittihamı öyle büyük ve insafsızca ve zâlimâne bir hatadır ki, ona temas edenlerden zerre kadar aklı bulunan, “Bu yalandır ve asılsızdır” der.

Hata 83-84-85: İddiacı demiş: Said’in gizli düşmanı yok. Ve onu zehirleyen yok. Ve zındık namını verdiği ve kırk seneden beri Said onların ehl-i iman hakkındaki ifsâdâtına karşı Kur’ân’ın hakikatleriyle mukabele ettiği bir komite yoktur. Belki onu tazyik eden bir kısım memurlara zındık ve münafık diyor.

Cevap: İddiacının bu ittihamı, hem kaç vech ile hatâ ve yalan, hem bîçare ve aldanmış ve vazife itibarıyla Said’i hapis veya tâzip etmiş, bir kısım Müslüman ve ehl-i iman memurlara o münafık ve zındık tabirini vermek büyük bir cinayettir. Ve bu dindar milleti bir tahkir ve ittihamdır ki, Said mükerrer demiş: “O vazifeperver Müslümanlar Nurlara zarar vermeyen ve istifade eden adliye memurları beni idamla mahkûm etseler, hakkımı onlara helâl ederim” deyip, mümkün olduğu kadar musalâhakârâne onların vazifelerine dokunacak harekâttan çekinen bir münzevî ve garip adam hakkında bu ittiham büyük bir günah ve bir iftiradır.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

beraat : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması
bîçare : çaresiz, zavallı
cemiyet : topluluk, dernek
cihet : yön, taraf
ehl-i iman : iman edenler, mü’minler
hâdisât : hâdiseler, olaylar
hadsiz : sayısız, sınırsız
harekât : hareketler
hata–savab cetveli : yanlış ve doğruları gösteren çizelge
hemşehri : aynı şehirden olanlar
ifsâdât : ifsadlar, bozma ve karıştırmalar
iftira : yalan yere birisini suçlama, suç atma
insafsızca : acımasızca
inziva : yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama
isnad : dayandırma
ittiham : suçlama
kat’î : kesin
komite : belirli bir amaç için bir araya gelen ve faaliyet gösteren topluluk
mahkûm : hükümlü, tutuklu
muhabere : haberleşme
mukabele : karşılık verme
musalâhakârâne : barışırcasına
mükerrer : tekrar tekrar, tekrarla
münafık : iki yüzlü, inanmadığı halde inanmış görünen
nam : ad
serbestiyet : serbestlik
tabir : ifade, söylem
tahkir : aşağılama, hakaret etme
tarassut : gözetleme, gözetim altında tutma
tâzip : azap verme, cezalandırma
tazyik eden : sıkıntı veren, baskı yapan
tecerrüt : yalnızlık, soyutlanma
telif : yazma, kaleme alma
vazifeperver : vazife sever; çalışmayı sever
vecih : şekil, tarz
zafiyet : zayıflık, güçsüzlük
zâlimâne : zâlim olana yakışır şekilde
zerre kadar : çok az miktar
zeyl : ilâve, ek
zındık : dinsiz
ziyade : çok
Yükleniyor...