بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1

Reis Beyefendi; Kararnamede üç madde esas tutulmuş: Birisi, cemiyettir. Ben buradaki bütün Risale-i Nur şakirtlerini ve benimle görüşenleri veya okuyan ve yazanlarını ayniyle işhad ediyorum. Onlardan sorunuz ki, ben hiç birisine dememişim: “Bir cemiyet-i siyasiye veya cemiyet-i Nakşiye teşkil edeceğiz.” Daima dediğim budur: “Biz, imanımızı kurtarmaya çalışacağız.” Umum ehl-i iman dahil oldukları ve üç yüz milyondan ziyade efradı bulunan bir mukaddes cemaat-i İslâmiyeden başka mâbeynimizde medar-ı bahs olmadığını ve Kur’ân’da “Hizbullah” nâmı verilen ve umum ehl-i imanın uhuvveti cihetiyle kendimizi, Kur’ân’a hizmetimiz için Hizbü’l-Kur’ân, Hizbullah dairesinde bulmuşuz. Eğer kararnamede bu mânâ murad ise, bütün ruhumuzla, kemâl i iftiharla itiraf ederiz. Eğer başka mânâlar murad ise, onlardan haberimiz yoktur!

İkinci madde: Kararnamenin itirafıyla, Kastamonu zabıtasının rapor ve tasdikiyle, hiç neşrolunmayacak tarzda odun ve kömür yığınları altında ve mıhlı sandıklarda bulunan ve Eskişehir Mahkemesinin tetkikinden ve tenkidinden geçen ve bir hafif cezayı çektiren ve kat’iyen mahrem tutulan Tesettür Risalesi ve Hücumat-ı Sitte ve Zeyli risalesi gibi kitaplardan bazı cümlelerine yanlış mânâ vererek, dokuz sene evvelki zamana bizi götürüp, cezasını çektiğimiz suçla mes’ul etmek istiyor.

Üçüncü madde: Kararnamede kaç yerinde “Devletin emniyetini ihlâl edebilir veya yapabilir” gibi tâbirlerle imkânat, vukuat yerinde istimal edilmiş. Herkes, mümkündür ki, bir katl yapsın. Bu imkân ile mes’ul olabilir mi?
Mevkuf
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Birinci Şuâ / Sonraki Risale: On Üçüncü Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

cemaat-i İslâmiye : İslâm cemaati
cemiyet : topluluk, dernek, örgüt
cemiyet-i Nakşiye : Nakşibendi tarîkatına bağlı topluluk
cemiyet-i siyasiye : siyasi topluluk, örgüt
cihet : yön
efrad : fertler, bireyler
ehl-i iman : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler
emniyet : güven
hizbullah : Allah’a bağlı olan topluluk
Hizbü’l-Kur’ân : Kur’ân taraftarları, hizmetkârları
Hücumat-ı Sitte : altı hücum; şeytanın desiselerine karşı yazılan risale; Yirmi Dokuzuncu Mektup’ta yer almaktadır.
ihlâl etmek : bozmak, karıştırmak
imkânat : olabilirlikler, varlığı ile yokluğu ihtimal dahilinde olan durumlar
istimâl : kullanma
işhad : şahit gösterme
kararname : verilen kararı bildiren yazı
kat’iyen : kesin olarak
katl : öldürme
kemâl-i iftihar : tam bir iftihar, övünme
mâbeynimizde : aramızda
mahrem : gizli, başkasına gösterilmeyen
medar-ı bahs : bahis sebebi, söz konusu
mevkuf : tevkif edilmiş, tutuklu
mıh : çivi
mukaddes : kutsal
murad : kast etme, kast edilen
nâm : ad
neşr : yayma, yayınlama
reis : başkan
risale : kitap
şakirt : talebe, öğrenci
tabir : ifade, açıklama
tasdik : doğrulama, onaylama
tenkid : eleştiri
Tesettür Risalesi : örtünmeyle ilgili risale; Yirmi Dördüncü Lem’a
tetkik : inceleme, araştırma
uhuvvet : kardeşlik
umum : bütün, genel
vukuat : meydana gelen olaylar
zeyl : ilâve, ek
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...