بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1

Son sözün bir kısmı;

Efendiler,
Şimdiki hayat-ı içtimaiyeyi bilemediğimden, makam-ı iddianın gidişatına göre, sizce musammem mahkûmiyetimize bir bahane olmak için, pek musırrâne ileri sürdüğünüz cemiyetçilik ittihamına karşı pek çok kat’î cevaplarımızı Ankara ehl-i vukufunun dahi müttefikan tasdikleriyle beraber, bu derece bu noktada ısrarınıza çok hayret ve taaccüpte bulunurken kalbime bu mânâ geldi:

Madem, hayat-ı içtimaiyenin bir temel taşı; ve fıtrat-ı beşeriyenin bir hâcet-i zaruriyesi; ve aile hayatından tâ kabile ve millet ve İslâmiyet ve insaniyet hayatına kadar en lüzumlu ve kuvvetli râbıta; ve her insanın kâinatta gördüğü ve tek başına mukabele edemediği medâr-ı zarar ve hayret ve insanî ve İslâmî vazifelerin ifasına mâni maddî ve mânevî esbabın tehacümatına karşı bir nokta-i istinat ve medar-ı tesellî olan dostluk ve kardeşâne cemaat ve toplanmak ve samimâne uhrevî cemiyet ve uhuvvet, hem siyasî cephesi olmadığı halde ve bilhassa hem dünya, hem din, hem âhiret saadetlerine kat’î vesile olarak iman ve Kur’ân dersinde hâlis bir dostluk ve hakikat yolunda bir arkadaşlık ve vatanına ve milletine zararlı şeylere karşı bir tesanüt taşıyan Risale-i Nur şakirtlerinin pek çok takdir ve tahsine şâyân ders-i imanda toplanmalarına, “cemiyet-i siyasiye” nâmını verenler, elbette ve herhalde, ya gayet fena bir surette aldanmış veya gayet gaddar bir anarşisttir ki, hem insaniyete vahşiyâne düşmanlık eder, hem İslâmiyete Nemrudâne adavet eder, hem hayat-ı içtimaiyeye anarşiliğin en bozuk ve mütereddî tavrıyla husumet eder ve bu vatana ve millete ve hâkimiyet-i İslâmiyeye ve dinî mukaddesata karşı mürtedâne, mütemerridâne, anûdâne mücadele eder.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Birinci Şuâ / Sonraki Risale: On Üçüncü Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

adâvet : düşmanlık
âhiret : öldükten sonra sonsuz olarak yaşanacak olan yer
anarşilik : düzene düşman olma, kargaşa çıkarma
bilhassa : özellikle
cemaat : topluluk
cemiyet : topluluk, örgüt
cemiyetçilik : dernekçilik, özgütçülük
cemiyet-i siyasiye : siyasi topluluk, örgüt
ders-i iman : iman dersi
ehl-i vukuf : bilirkişi
esbab : sebebler
fıtrat-ı beşeriye : insanın yaratılışı, tabiatı
gaddar : acımasız
hâcet-i zaruriye : zorunlu ihtiyaç
hâkimiyet-i İslâmiye : İslâmiyetin hâkimiyeti
hâlis : içten, katıksız
hayat-ı içtimaiye : toplumsal hayat
husumet : düşmanlık
ifa : yerine getirme
ittiham : suçlama
kabile : topluluk, toplum
kâinat : evren, yaratılan herşey
kardeşâne : kardeşçe
kat’î : kesin olarak
makam-ı iddia : iddia makamı
medar-ı tesellî : teselli kaynağı
medâr-ı zarar : zarar sebebi
mukabele : karşılık
musammem : kararlaştırılmış, hakkında karar verilmiş
musırrâne : ısrarlı bir şekilde
mütereddî : bozulmuş soysuzlaşmış
müttefikan : birleşerek, fikir birliğiyle
nâm : ad, isim
Nemrudâne : Nemrud gibi dinsizcesine
nokta-i istinad : dayanak noktası
râbıta : bağ
saadet : mutluluk
samimâne : samimi olarak, içtenlikle
suret : biçim, şekil
şakirt : talebe, öğrenci
şâyân : lâyık, yaraşır
taaccüp : hayret etme
tahsin : beğenme, güzelliğini dile getirme
takdir : beğendiğini dile getirme
tasdik : doğrulama, onaylama
tehacümat : hücum etmeler, saldırılar
tesanüt : dayanışma
uhrevî : âhirete ait
uhuvvet : kardeşlik
vahşiyâne : vahşice
Yükleniyor...