Yok bizde cemiyet kurma hülyası,
Yok başka bir yola gitme sevdası,
Olduk ancak nurun dertli şeydâsı,
Ey dertlilere rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

...

Geçmişiz hep medihlerden, senâdan,
Yüz çevirdik servetlerden, gınâdan,
Nur isteriz, geçmeden bu fenadan,
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

...

Âşıkların Arşa çıkan feryadı
Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdadı,
Allah için eyle bize imdadı,
Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

Gökler saldı belâ, yer verdi belâ,
Sarstı âfâkı bir acı vaveylâ,
Rahmet et âleme, ey nur-u Mevlâ!
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

Bir yanda sel var, bir yanda kan akar,
Bu belâ ateşi âlemi yakar,
Ağlayan bu beşer hep sana bakar,
Ey nümune-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

Çevrildi ateşle bu koca dünya,
Bir cehennem gibi kaynadı derya.
Yetiş imdada ey şâh-ı evliya!
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!

...

Zındıkaya, küfre karşı saldırdın,
Gönüllerden kederleri kaldırdın,
Bizi nurun deryasına daldırdın,
Ey biçarelere rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Denizli Hayatı / Sonraki Risale: Afyon Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âfâk : ufuklar
âlem : dünya, evren
Arş : göğün en yüksek katı; Cenab-ı Allah’ın büyüklük ve yüceliğinin tecelli ettiği yer
asır : yüzyıl
belâ : musibet, sıkıntı
beşer : insanlık
biçare : çaresiz, zavallı
cilve-i rahmet-i âlem : bütün âlemleri kuşatan İlâhî rahmetin yansıması
derya : deniz, okyanus
ecdad : atalar, cedler
fena : göçüp gitme, kaybolma
gınâ : zenginlik
imdad : yardıma koşma
keder : sıkıntı, üzüntü
küfür : inkâr
medih : övgü
nur-u Mevlâ : Cenâb-ı Hakkın nuru
nümune-i rahmet-i âlem : Cenâb-ı Allah'ın kâinatı kuşatan rahmetinin nümunesi, örneği
pâk : temiz
rahmet : İlâhî şefkat ve merhamet
rahmet-i âlem : kâinatı kuşatan İlâhî rahmet
senâ : övme, yüceltme
şâh-ı evliya : Allah'ın sevgili kulu olan velîlerin reisi, lideri
şeydâ : divane, tutkun
vaveylâ : feryad, çığlık
zındıka : dinsizlik, inançsızlığı yaşamaya çalışan inkarcılar
Yükleniyor...