İkincisi: Van’da inzivada iken garba nefyedilip Isparta’nın Barla nahiyesinde ikamete memur edildiği zamandan başlar ki, Risale-i Nur’un zuhuru ve intişarıdır. Âzamî ihlâs, âzamî fedakârlık, âzamî sadakat, metanet ve dikkat ve iktisat içinde Risale-i Nur’la giriştiği hizmet-i imaniye ve mânevî cihad-ı diniyedir.

Hayatının bu ikinci safhası, Harb-i Umumî neticesinde Osmanlı hilâfetinin inkıraz bulmasıyla insanlık âleminde medeniyet-i beşeriyeyi mahveden ve semavî dinlerle mücadeleyi esas ittihaz edinen komünizm rejiminin insaniyetin yarısını istilâ ederek dünyayı dehşete saldığı ve memleketimizi tehdide yeltendiği ve mânevî tahribatının tehlikesine maruz kaldığımız bir devreye rastlar. Bu devre, bin senedir Kur’ân’a bayraktarlık yapmış, İslâmiyete asırlarca hizmet etmiş kahraman bir millet için dikkatle incelenmesi lâzım gelen bir devredir.

Üstad, Risale-i Nur’u telif ederken, Kur’ân’ın i’câzî lem’aları olan bu eserlerin her taife-i insaniyede inkişaf edeceğini, dinsizliğin memleketimizi istilâsına mani olacağını, memleket ve millet için bir sedd-i Kur’ânî vazifesini göreceğini, Risale-i Nur hizmetinin umumiyet kesb edip, Türk Milletinin yine İslâmiyetin kahraman bir ordusu ve fedakârı olacağını, Risale-i Nur’un neşri ve ileride resmen intişarı milletçe benimsenmesi ve Maarif dairesinin hakikat-ı Kur’âniyeye yapışması neticesi maddeten ve manen milletin terakki edeceğini, İslâmiyetin büyük kuvvet bulacağını zikretmiştir.

Risale-i Nur bir alemdir, ünvandır. Bu zamanda zuhur eden Kur’ânî hakikatler manzumesidir. Necip milletimizin, insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyete sarılması, yepyeni bir ruh ve taze bir iman aşkı ve heyecanı içinde uyanmasının ifadesidir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Önsöz / Sonraki Risale: İlk Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alem : sembol, belirgin işaret
asır : yüzyıl
âzamî : en büyük, en çok
cihad-ı diniye : dinin hakikatlerini insanlara ulaştarma, hücum eden dinsizlik ve inkâr cereyanlarına karşı mücadele etme
garb : batı
hakikat : gerçek, doğru
hakikat-ı Kur’âniye : Kur’ân’da yer alan hakikatler
Harb-i Umumî : Birinci Dünya Savaşı
hilâfet : halifelik
hizmet-i imaniye : iman hakikatlerini insanlara ulaştırma hizmeti
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme; samimiyet
ikamete memur edilme : bir yerde oturmaya mecbur bırakılma
iktisat : tutumluluk; her hususta orta yolu takip etme, lüzumundan fazla veya noksan harcamaktan kaçınma
inkıraz bulma : dağılıp yok olma, son bulma
inkişaf : açığa çıkma, gelişme
insaniyet : insanlık
insaniyet-i kübrâ : en büyük insanlık sistemi; İslâmiyet
intişar : yayılma
inziva : yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama
istilâ : kaplama, kuşatma
itibarıyla : özelliğiyle
ittihaz : edinme, kabul etme
kesb etme : kazanma
Kur’ân’ın i’câzî lem’aları : Kur’ân’ın mu’cize oluş özellikleri arasında yer alan parıltılar
Maarif dairesi : Milli Eğitim Camiası
maddeten : maddî olarak
mahvetme : yıkma, yok etme
mânen : mânevî yönden
mani : engel
manzume : düzenli ve dengeli ölçülerle biraraya getirilerek ortaya konulan eser
medeniyet-i beşeriye : insanlık medeniyeti
metanet : sağlamlık, kararlılık
mukaddeme : başlangıç, giriş
nahiye : bucak
necip : asil
nefyetmek : sürgüne göndermek
neşr : yayma
rejim : bir yönetim biçimi
sadâkat : bağlılık, doğruluk
safha : aşama, basamak
sedd-i Kur’ânî : Kur’ân’daki hakikatlerle inançsızlık önüne konulan set, engel
semâvî : İlâhî, vahye dayanan
tahribat : tahripler, yıkıp bozmalar
taife-i insaniye : insanlık taifesi, topluluğu
telif : yazma, kaleme alma
terakki etme : ilerleme, yükselme
umumiyet : genellik
Üstad : bir ilim ve san’at alanında bilgi ve söz sahibi olan âlim; Bediüzzaman Said Nursî
zikretme : anma, dile getirme
zuhur : görünme, ortaya çıkma
Yükleniyor...