Suriyeli küçük bir Nur talebesinin Üstad Bediüzzaman Hazretlerine gönderdiği mektup

22 Şevval 1373

Fahrü’l-İslâm Üstad-ı Âzam Bediüzzaman Hazretlerine! Kemal-i ihtiramla hâk-i pâ-yi zât-ı âlilerinize yüzümü ve gözümü sürerek öperim. Altı yaşındayım, Ramazan-ı Şerifin yirmi altıncı gününde Kur’ân-ı Kerîmi hatmettim. Suriye’de en küçük bir Nur talebesiyim. Arkadaşlarımdan on bir talebe daha Kur’ân-ı Kerîmi hatmettiler. Hepimiz namaz kılıyoruz. Bu mektupla fotoğrafımı Urfa Nur talebeleri vasıtasıyla zât-ı maâl-i sıfat-ı âlilerinize gönderiyorum. Çok rica ederim, mübarek hatt-ı şerîfinizle fotoğrafın arka tarafına bana bir-iki cümle dua yazınız, tekrar fotoğrafımı iade buyurmanızı rica ederim. Pederim Abdülhâdi, hak-i pâ-yi âlilerinizden öper, dualarınızı talep eder.

Suriye Derbasiye nahiyesine tâbi
Âliye köyünde Nur talebelerinden
Hüseyin Abdülhadi
• • •
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Afyon Hayatı
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Fahrü’l-İslâm : İslâm dünyasının iftihar vesilesi, övünç kaynağı
hâk-i pâ-yi âlileriniz : mübarek ve yüce zatınızın ayağının tozu, toprağı
hâk-i pâ-yi zât-ı âlileriniz : mübarek ve yüce zâtınızın ayağının tozu, toprağı
Hâlık-ı Mutlak : bütün kâinatın sınırsız güç ve kudretiyle mutlak yaratıcısı olan Allah
hâtime : sonuç
hatmetme : tamamlama, bitirme
hatt-ı şerîfiniz : şerefli yazınız, kendi mübarek hattınız, el yazınız
hazret : saygıdeğer (saygı ve yüceltme maksadıyla kullanılan bir ifade)
içtinab : kaçınma, çekinme
kemâl-i ihtiram : kusursuz ve mükemmel saygı, hürmet
lütufname : hoş, güzel yazı, mektup; bir saygı ve hürmet ifadesi olarak saygın bir zatın cevap olarak yazmış olduğu yazıya verilen isim
muhib : seven, dost
mübeşşer : müjdelenmiş, kendisine müjdeli haber verilmiş
nahiye : bucak
niyaz : dua, yalvarıp yakarma
peder : baba
Ramazan-ı Şerif : şerefli Ramazan ayı
Şevval : Hicrî ayların onuncusu
tâbi : bağlı
tasdî : baş ağrıtma, rahatsız etme
temenni : dileme, isteme
ümitvar : ümitli
Üstad-ı Âzam : en büyük Üstad
vücud-u muhterem : saygıdeğer ve hürmete lâyık varlık; değerli şahsiyet
zât-ı maâl-i sıfat-ı âli : yüksek vasıf ve niteliklerin sahibi olan şerefli, yüce zât
Yükleniyor...