"Rusya’nın Viladivostok Ormanlarına, zemin yüzünde hiç emsali görülmeyen büyüklükte semadan taşlar düşmüş." Tarih öyle bir bilgi kaydetmemiş, Tunguska Hâdisesi olarak geçiyor?
Değerli Kardeşimiz;
Emirdağ Lahikası'nda geçen bu haber için birkaç noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyoruz:
1. Üstadımız bu hâdiseyi bir Nur talebesinden dinliyor ve ondan, gazetelerden dikkatlice okuyup tetkik etmesini istiyor. Dolayısıyla bu haberde bir hata varsa o zamanki gazetelerden kaynaklanıyor. Risalede geçen yeri olduğu gibi veriyoruz:
"Bütün tarih-i beşeriyede, kat’iyen misli görülmemiş ve kavm-i Lût’un başına yağan semavî taşlardan daha müthiş taşlar, dinsizlik hesabına milyonlarla ehl-i imanı ve mâsumları edyân-ı semaviye ve kavânin-i İlâhiye haricine dehşetli vasıtalarla sevk eden bir memleketi semavî taşlarla tokatlamasının bir mukaddemesi olarak, resmî gazetelerin kat’î haber verdikleri bir hâdise-i semaviyeyi, âdetime muhalif olarak bir Nur şakirdi bana haber verdi. Dedim: Yirmi beş sene gazetelerin havâdislerini merak etmedim. Fakat bu taşlar, Risale-i Nur’un dinsizlere mânevî tokatlarını temsil ettiği cihette ve beş-altı sene evvel ondan haber verdiği için o şakirde dedim: 'Git, yalnız o hâdiseyi tamamıyla oku, tahkik et.' O tahkik etti, geldi. Diyor ki:
'Bu baharda, Rusya’nın Viladivostok Ormanlarına, zemin yüzünde hiç emsali görülmeyen büyüklükte semadan taşlar düşmüş. Ve en büyüğü, yirmi beş metre uzunluğunda ve on metre boyundadır. Düştüğünde etrafındaki ağaçları devirmiş ve otuz kadar büyük çukurlar husule getirmiş. Tetkik edilen parçalarında demir, çelik ve başka maddeler, karışık olarak mizansız bulunmaktadır.'”(1)
2. Coğrafya âlimlerine ve otoritelerine göre meteor taşlarının dünyada en iyi izlendiği yer ve mekân, Rusya'nın en doğusundaki Viladivostok bölgesidir. Gazetelerde geçen bu haber, Viladivostok'tan izlenen ve Rusya'nın bir bölgesine düşen meteor taşı olmasına rağmen, bizim basında "Viladivostok ormanlarına düşen meteor taşı" diye yansımış olabilir. Tabiî bu yaptığımız değerlendirmeler, bir tahminden ibarettir.
3. Kaynaklar 30 Haziran 1908 tarihinde Moskova'ya yakın bir yere bir meteorun düştüğünü ve Moskova'nın büyük bir felaketten kurtulduğunu kaydetmektedir. Ayrıca 12 Şubat 1947'de 20. yüzyılın ikinci büyük meteorunun yeni bulunmuş Uranyum bombasına meydan okuyan bir patlama ile Viladivostok'un dört yüz kilometreden daha yakınına düştüğünü ve böylece başka bir Rus şehrinin daha yok olmaktan ucuz kurtulduğunu bildirmektedir.
4. Bu Viladivostok bölgesine düşen Meteor'un bahsedilen "Tunguska Hâdisesi"nden tamamen başkadır. Çünkü Tunguska'daki hâdise 1908 tarihinde yaşanmış, fakat Üstad'ımızın bahsettiği hâdise ise 1947 tarihinde Emirdağ döneminde yaşanmıştır. Tunguska Hâdisesi için Vikipedi'de şu bilgiler vardır:
"Tunguska Olayı, 30 Haziran 1908 günü sabah saat yaklaşık 7:45 sularında Sibirya'nın orta kesimlerindeki Podkamennaya Tunguska Irmağı yakınlarında meydana gelen büyük gök patlamasının adıdır."
"Patlama 10-15 bin tonluk bir dinamit kütlesinin patlamasına muadildi. Kat’î olmayan malumata göre patlamanın sebebinin, bir kuyrukluyıldız parçasının ya da meteorun yere çarpması olduğu tahmin edilmektedir. Cismin atmosfere yaklaşık 100.000 km/h hızla girdiği ve ağırlığının 100.000 ile 1.000.000 ton arasında olduğu telakki edilmektedir."
"Patlama bölgesi ilk olarak Rus ilim adamı Leonid Alekseyeviç Kulik tarafından 1927-1930 yılları arasında incelendi. Hâdiseyi uzaktan müşahede edenler önce bir ateş topu gördüklerini ve ardından yer sarsıntısıyla birlikte, güçlü sıcak rüzgârların teşekkül ettiğini söylediler. Avrupa'daki sismograflar, patlamanın sebeb olduğu sismik dalgaları tespit ettiler. Patlamanın alevleri yaklaşık 800 km. uzaktan görülmüştü. Cisim atmosferde buharlaştığından çevreye çeşitli gazlar yayılmış ve hâdiseden belli bir süre sonra bile Sibirya ve Avrupa'da geceleri gökyüzünün parlak bir renk almasına sebep olmuştur."
Netice: Üstad'ımız bu hâdiseyi, o zamanki gazetelerin haberine göre tahlil etmiştir. Zaten mevcut kaynaklar da Viladivostok bölgesinde 1947 tarihinde böyle büyük bir meteorun düştüğünü kaydetmiştir. Ayrıca Tunguska Hâdisesi, Üstad'ımızın bahsettiği hâdiseden başkadır. Bu iki hâdiseyi birbirine karıştırmamak gerekir.
(1) bk. Emirdağ Lahikası-I, 172. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Üstad Hz. ayrıca mektubun sonunda
"Bütün zemin yüzünü ve nev'-i beşeri tehdid eden dehşetli bir dinsizliğin merkezlerine gelmesidir. Ve dinsizler bunu hissetmişler ki; küçücük hâdiseleri ehemmiyetle neşrettikleri halde, bir-iki aydır bu acib dehşetli hâdiseyi, ellerinden geldiği kadar şaşaalandırmamağa çalışmışlar." demektedir.
Yani Ruslar bu hadisenin İlahi bir tokat olabileceğini anlamışlar ve duyulmaması için ellerinden geleni yapmışlar. Bu sebeple de çok fazla haber yapılmamış olabilir.