On Dokuzuncu Pencere
İçerikler
-
On Dokuzuncu Pencere'nin başındaki âyet ile "Sâni-i Zülcelâl, semâvâtın ecrâmına o kadar hikmetler, mânâlar takmış..." cümlesini devamıyla izah eder misiniz?
-
"Evet, herbir nebat, herbir ağaç, pek çok lisanla Sânilerini öyle gösteriyorlar ki,.." Bu paragrafı, "Gel, şimdi bir ağaca dikkatle bak" diye başlayan paragrafta geçen ayet-i kerîme hakkında da kısa bir bilgi vererek biraz açar mısınız?
-
"İşte, eğer bütün rû-yi zemindeki ağaçların lisan-ı hâllerini birden dinleyebilsen, يُسَبِّحُ ِللهِ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَافِى اْلاَرْضِ hazinesinde ne kadar güzel cevherler bulunduğunu göreceksin, anlayacaksın." cümlesini izah eder misiniz?