33. Söz - On Dördüncü Bölüm
Ruhun bedenle münasebeti, sırr-ı ehadiyete misâl olarak gösterilmektedir. Bu misâli, Cenab-ı Hakk’ın kâinattaki tasarrufuna baktırması yönüyle biraz izah eder misiniz?
"Hayatta hissiyat suretinde kaynayan memzuç nakışlar, pek çok esmâ ve şuûnât-ı zâtiyeye işaret eder, gayet parlak bir surette Hayy-ı Kayyûmun şuûnât-ı zâtiyesine âyinedarlık eder..." Bu hassas konuyu biraz açabilir miyiz?
Peygamber Efendimiz (asm) risaletin güneşi ve güneşlerin güneşi olarak tavsif edilmektedir. Bunu nasıl anlayabiliriz?
"Burhan-ı nâtık" ne demektir?
Enbiya tevatürlerinin icmaları ile, evliya ve asfiyaların icmakârane tevatürleri ne demektir? İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani, Muhyiddin-i Arabi, Abdulkadir-i Geylani gibi zevatın o pencerelerden bakıp başkalarına da göstermeleri ne demektir?
Aklın kanaat etmesinin kâfi olmadığını; kalbin, ruhun ve hatta hayalin bile bu hakikatlerde istifade etmesinin icap ettiğini Üstadımız nazara veriyor. Kalbin, ruhun ve hayalin istifadesi ne olabilir?
Risalenin hızlı ve süratle yazıldığı ve bu sebeple müşevveşiyetin olacağı nazara verilmektedir. İzah eder misiniz?
Açıklayan: Prof. Dr. Alaaddin Başar
Program Adı: Sorularla Sözler