"Aziz" kelimesinin insan için kullanılmaması gerektiğini iddia edenlere ne dersiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Allah'ın bazı isimleri zatına hastır, insanlar için kullanılmaz. Bazı isimleri ise zatına has olmayıp insanlar için de kullanılabilir. Mesela;
Samed ismi, “Her şey ona muhtaç, o ise hiçbir şeye muhtaç olmayan” anlamındadır. Bu ismin bir insan için kullanılması doğru olmaz. Keza Kuddüs ismi “Takdis edilen, mukaddes olan” demektir; insanın böyle olamayacağı aşikârdır. Ama Allah’ın Adil, Kerim gibi isimleri insanlar için kullanılabilir, çünkü insan da adaletli ve cömert olabilir. Bunun sonucu olarak mesela “Allah adildir.” dediğimiz gibi “Hz. Ömer adildir.” de deriz. Bu, -haşa- Hz. Ömer’i ilahlaştırmak anlamına gelmez. Kur’an’da bazı ilahi isimlerin hem Allah hem de insanlar için kullanılması bunu net bir şekilde isbat eder. Mesela şu ayete bakalım:
اِنَّ رَبَّكُمْ لَرَؤُفٌ رَح۪يمٌ “Rabbiniz şüphesiz Rauf - Rahîm’dir.” (Nahl, 16/7)
Allah’ın Rauf - Rahîm olması, onun engin şefkat ve merhametini ifade eder. Bu iki isim Hz. Peygamber (asm) için de kullanılmıştır:
لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُفٌ رَح۪يمٌ
“Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı da Rauf - Rahîm'dir (çok şefkatli ve merhametlidir).” (Tevbe, 9/128)
Keza, Allah’ın isimlerinden biri Melik’tir. (Haşir, 59/23) Kur’an’da bu isim, “hükümdar” anlamında insanlar için de kullanılmaktadır. (Mesela bk. Yusuf, 12/43, 50) Şüphesiz Allah’ın melik olmasıyla insanın melik olması aynı olmaları anlamına gelmez. Çünkü tesmiyede müşareket, mahiyette iştiraki gerektirmez. Yani iki farklı varlığa aynı ismi kullandığımızda, bu onların aynı mahiyette oldukları anlamına gelmez. İnsan için kullanılan melik unvanı onun belli bir coğrafi alana hükmetmesini ifade eder. Ama Allah’ın melik olması, bütün mülk ve saltanatın ona ait olmasını anlatır.
Üstad'ımıza doğrudan sorulan bu soruya, bizzat verdiği cevap şöyledir:
Gayr-i Münteşir Mektup
190/265
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا
Aziz, Sıddık Kardeşim Sabri!
O hocanın “Aziz” kelimesine itirazına deriz:
Evvela: Eskiden beri ve ehl-i ilim mükâtebelerinde “Aziz kardeşim, aziz arkadaşım” ve umum halkın muhaverelerinde “Azizim, azizim” tabirleri, sıfat ve mana-yı lügavî itibariyledir. Hem تُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ sırrına göre insana verilen “Aziz” lafzı ilm-i sarf usûlünce فعيل بمعنى مفعول dür. Yani izzete mazhar olmuş demektir.
Sâniyen: Gerçi “Aziz” ismi, esma-i hüsnadandır. İsim olarak başkada istimal edilmez. Fakat manası itibariyle sıfat olarak daima hem “Aziz”, hem esma-i İlahiyeden “Halîm ve Hakîm ve Mâlik ve Melik ve Alîm ve Âlim ve Mü’min ve Semi’ ve Basîr” gibi çok istimal edilmiş. Hiç kimsenin hatırına itiraz gelmez. Yoksa اَلسّلاَمُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبّارُ * اِنّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ deki Mü’min ismi, sıfat manasıyla umum mü’minlere ümmetçe verilmesi ve Hakîm ismi, sıfat manasıyla bütün doktorlara bütün halk tarafından istimal edilmesi; o zâtın itirazına göre hata ve günah olmak lâzımgelir. Bunlara kıyasen Mâlik ismi ve Semi’ ve Basîr isimleri, sıfat manasıyla herkese her vakit veriliyor.
Sâlisen: Benim de eski ülemaya iktidaen bu “Aziz” kelimesini sıfat olarak kardeşlerime vermenin sebebi ise; onlar dini ve ilmi dünyaya âlet yapmadıklarından ilmin ve dinin izzetini muhafaza ettiklerinden, (temsilde hata yok) Yusuf Aleyhisselâm’ın Aziz-i Mısır olması gibi bunlar da derecelerine göre bu asrın azizleridirler. Cenab-ı Hak onları aziz ediyor. يُعِزُّ مَنْ يَشَاءُ sırrına mazhar ediyor, diye istimal ediyorum.
Râbian: Öteki hocanın وَ بِاْلآيَةِ الْكُبْرَى اَمِنِّى مِنَ الْفَجَت de فَجَتْ kelimesine şübhesi manasızdır. Çünkü bu kelime Süryanî’dir. İmam-ı Gazalî (ra) İmam-ı Nureddin’den (ra) aldığı dersle Celcelutiye’deki bütün Süryanî kelimeleri tefsir etmiş. فَجَتْ; musibet, helâket, hata, bela gibi manadadır demiş.
Hâmisen: Vehbi Hoca’nın hacca gitmesi mübarektir. Allah selâmet versin. Oradaki bütün ülemaya ve müftüye ve Nurculara çok selâm ederim ve dualarını rica ederim. Senin mübarek mahdumunun güzel manzumesini daha okuyamadım. Sonra bakarım.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz
Said-ün Nursî(A. Badıllı Arşivinden)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü