Bediüzzaman hazretleri seferi olup, namazlarını kısaltarak kılar mıydı? Mesafe mi esas, zaman mı?
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımız mesafe konusunda zaman mı mekân mı konusunu Barla Lahikası'nda şöyle izah etmektedir.
"Sordukları mes'ele-i şer'iye ise; şimdiki mesleğimiz ve halimiz, o mes'elelerle meşgul olmaya müsaade etmiyor. Yalnız bu kadar var ki: Ruhsat-ı şer'iye olan kasr-ı namaz ve takdim te'hir, vesait-i nakliye bir kararda olmadığı için, onlara bina edilmez. Belki kaide-i şer'iye olan kasr-ı namaz, sabit olan mesafeye bina edilebilir."
"Eğer denilse ki: Tayyare ile ve şimendifer ile bir saatte giden zahmet çekmiyor ki, ruhsata müstehak olsun."
"Elcevab: Tayyare ve şimendiferde abdest alıp, vaktinde namazını kılmak, yayan serbest gidenlerden daha ziyade müşkilât bulunduğu için, ruhsata sebebiyet verir."
"Her ne ise, şimdilik bu kadar yazılabildi. Bu mes'ele-i şer'iyeyi ülema-i İslâm halletmişler, bize ihtiyaç bırakmamışlar."(1)
Şafii mezhebine göre, zaman değil mesafe geçerlidir. Bu nedenle doksan kilometrelik bir yolculuğa çıkan kimse seferidir ve dört rekatlı farzları kısaltarak kılması kasr efdal olandır. Bununla birlikte takdim veya tehir şeklinde cem' yapmamak ise evladır.
Hanefilere göre, seferi olan birisinin dört rekatlı farz namazları iki kılması faziletlidir. İki mezhepte de dört olarak kılınsa namazı geçerlidir.
Dipnotlar:
(1) bk. Barla Lahikası, (293. Mektup)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü