"Bediüzzaman Said Nursi, ehl-i bid’ayı sevdiği için Abdülhamid’i sevememiş!" iddiasına ne dersiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Tarihçi bir hocamıza; “ikisi Allah dostu olmasına rağmen, neden Bediüzzaman hazretleri Sultan Abdülhamid Han’ı anlayamadı” diye yöneltilen soruya Abdüh ve Efganiyi kast ederek “Bid’at ehlini seversen, ehl-i sünneti sevemezsin” diyerek gayet kısa ve çok öz cevap veriyor. Bizim bu sözün doğruluğuna elbette bir itirazımız olmaz. Lakin bu cümleyi ehl-i bid’aya ve onları sevenler için kullanmak şartıyla. Zira ömrü boyunca ehl-i küfür ve ehl-i bid’ayla mücadele etmiş ve bu uğurda ehl-i imana istinat noktası olmuş böyle bir İslam fedaisine bu yakıştırmayı yapmak büyük bir cürümdür.
Evet, bütün hayatını Kur’an ve man hakikatlerine ve İslam dinine hizmete vakfeden, bütün hayatı küfür ve bid’a ehli ile mücadelede geçen, kimsenin dini kitap yazamadığı ve okuyamadığı bir dönemde 6000 sayfalık bir eser yazıp, bunu okuyacak bir cemaat oluşturarak ehl-i imana nokta-i istinat olan “Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.” (Tarihçe-i Hayat, Isparta Hayatı) diyerek ümmet-i Muhammede ve bu vatanın evlatlarına engin şefkatini gösteren Bediüzzaman’a, sırf birilerinin bir noktadaki fikirlerine iştirak ettiğinden dolayı bu haksız yakıştırmayı yapanlara -sadece- ahirete gitmeden Allah tövbe etmelerini nasip eylesin diye dua ediyoruz...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü