Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin cilvelerinin her yerde görünmesini nasıl anlamalıyız, birkaç misal verebilir misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

Allah’ın güzel isimlerinin cilveleri ve nakışları, kâinat sarayında teşhir edilen garip ve eşsiz eserlerde tezahür etmektedir. Her eser ve her mahlûk Allah’ın güzel isimlerinin bir tecellisidir.

Meselâ; bir çiçeğin şekli, Allah’ın Musavvir isminin, şirin ve tatlı süsleri Müzeyyin isminin, rengi Mülevvin isminin bir tecellisidir.

Mahlûkat içinde Allah’ın isim ve sıfatlarına en geniş, en câmi ve en mükemmel ayna insandır.

“Nasıl ki, esmâda bir ism-i a'zam var, öyle de o esmânın nukuşunda dahi bir nakş-ı a'zam var ki, o da insandır.” (24. Söz)

Mesela güneş, yedi rengi ve yedi sıfatıyla bütün şeffaf şeylerde, kabarcıklarda, cam parçalarında ve denizin yüzünde tecelli etmektedir. Ancak güneşin denizde tecelli etmesiyle küçük bir aynada tecelli etmesi arasında büyük fark vardır.

Allah’ın bütün isimleri insan mahiyetinde nakışlar suretinde tecelli edip cilvesini göstermiştir. Bu nakışların ve tecellilerin hepsi, kaynakları hükmünde olan isimlere açılan birer pencereler hükmündedir. İnsan bu pencereler vasıtası ile Allah’ın isim ve sıfatlarına intikal eder.

İnsan, mesela, cüz’î ilmi ile Cenab-ı Hakk’ın ezelî, ebedî ve muhit ilmini, görme sıfatı ile her şeyi her yönüyle eksiksiz gören Cenab-ı Hakk’ın “Basîr” ismini ve “Basar” sıfatını bilir.

Cenab-ı Hakk insanı, “Mazhariyet-i esmasına en câmi' bir âyine ve onu ism-i a'zamın tecellisine ve her isimde bulunan ism-i a'zamlık mertebesinin tecellisine mazhar bir ahsen-i takvimde en güzel bir mu'cize-i kudret ve hazain-i rahmetinin müştemilâtını tartmak, tanımak için en ziyade mizan ve âletlere mâlik bir müdakkik…”(11. Söz) olarak yaratmıştır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü