"Hiçbir şeyin künh-ü mahiyeti anlamak mümkün olmadığı halde; her şeyin sahib ve Malikinin künh ü mahiyetini anlamak nasıl mümkün olur?" Buradaki "künh ü mahiyet" somut olarak ne anlama geliyor?
Değerli Kardeşimiz;
Mahiyet, kelime olarak bir şeyin içyüzü, aslı, esası, bir şeyin neden ibâret olduğu, künhü, esası, hakikatı gibi bir çok manaya geliyor. Bir insanın maddi ve manevi bütün haline ve ahvaline mahiyet diyebiliriz.
Künh de aynı şekilde bir şeyin aslı, cevheri, kökü ve özü gibi manalara geliyor.
Bir şeyin künh-ü mahiyeti ise o şeyin hakiki iç yüzü ve tamam-ı mahiyeti anlamına geliyor. Mesela bir çiçeğin künh-ü mahiyeti o çiçeğin sahip olduğu bütün maddi ve manevi vasıfların tamamı demektir.
"İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez,
Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez."(1)
Kendini kainat sisteminde bulunan her şeye nüfuz edebilecek çapta gören, insan idaresinin çözemeyeceği hiçbir şey olmadığını iddia eden tasavvurlara ve felsefi doktrinlere şamar indiren hakikatli bir beyittir bu beyit.
Yaratılmışların sonsuza dek muttali olamayacağı gaybi haller vardır. Bunlar Allah’ın zat-ı Akdesi ve sıfatlarıdır. Hiç bir mahluk ihatalı bir şekilde Allah’ın zatını ve sıfatlarını idrak edemez, onun için Allah’ın zatı ve sıfatları ihata noktasından ebedi olarak bize gaybi olacaktır.
“Gözler O’na erişemez. Onun ilmi ise bütün gözleri ihata eder.” (Enam, 6/103)
Bu âyet gözlerin, Allah’ı ihata sûretiyle, künhüne erecek şekilde göremeyeceklerini bildirir. “İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez, / Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.” ifadesi ekseri bu tarz konular için söylenmiş bir sözdür.
İnsanın aklı mahdut, idraki sınırlı olduğu için bir çok hususu anlamak noktasında aciz ve cahildir. Cennet ve cehennem, ruhun mahiyeti, evrenin derinlikleri ve sınırları, aklın kapasitesi gibi yüzlerce konuda insan aklı aciz ve cahildir. İşte bu beyit bu acizliği formüle ediyor.
İnsanı ve aklı ilahlaştıran dinsiz pozitivistlerin iddia ettiği gibi, insan her şeyin künhüne tam manası ile vakıf olacak bir özelliğe sahip değildir. Daha aklın ve ruhun mahiyet ve künhüne vakıf olamayan insanın Allah’ın zatına vakıf olması kabil ve mümkün değildir.
(1) bk. Sözler, Yirmi Sekizinci Söz
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü