HİZMET-İ İMÂNİYE

"Lezzet-i hizmet-i imaniye her kederi unutturur." (Barla Lâhikası, 214.Mektup)

"Şu zamanda en mühim vazife, imana hizmettir. İman saâdet-i ebediyenin anahtarıdır." (Barla Lahikası, 252.Mektup)

"Hizmet-i Kur’âniyede bulunana, ya dünya ona küsmeli veya o dünyaya küsmeli, tâ ihlâsla, ciddiyetle hizmet-i Kur’âniyede bulunsun." (Lem'alar, Onuncu Lem'a, Üçüncüsü)

"Ey insan! Yaptığın hizmet, ettiğin ubûdiyet boşu boşuna gitmez. Bir dâr-ı mükâfat, bir mahall-i saadet senin için ihzar edilmiştir. Senin şu fâni dünyana bedel, bâki bir Cennet seni bekler." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam, Onuncu Kelime)

"Biz hizmetle mükellefiz. Neticeleri ve muvaffakıyet, Cenâb-ı Hakka aittir." (Kastamonu Lâhikası, 57.Mektup)

"Risale-i Nur’un talimatı dairesinde ve bizlere bahşettiği hizmet noktasında feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Haddinden fazla fevkalâde hüsn-ü zan ve müfritane âlî makam vermek yerine, fevkalâde sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlâs lâzımdır. Onda terakki etmeliyiz." (Kastamonu Lahikası, 58.Mektup)

"En hâlis ve en selâmetli ve en mühim ve en muvaffakiyetli hizmet Risale-i Nur şakirtlerinin daireleri içindeki kudsî hizmettir." (Kastamonu Lâhikası, 59.Mektup)

"Risale-i Nur dairesinde sadakat ve hizmet ve takva ve içtinab-ı kebâir derecesiyle o ulvi ve külli ubudiyete sahip olur. Elbette, bu büyük kazancı kaçırmamak için, takvada, ihlasta, sadakatte çalışmak gerektir." (Kastamonu Lahikası, 64.Mektup)

"Risale-i Nur, kendi sadık ve sebatkâr şakirtlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pek çok kıymettar neticeye mukabil fiyat olarak, o şakirtlerden tam ve hâlis bir sadakat ve dâimî ve sarsılmaz bir sebat ister." (Kastamonu Lahikası, 84.Mektup)

"Risale-i Nur’un kudsî hizmetinde ve cihana değer uhrevî neticelerine mukabil, merdâne ve fedakârâne cesaret ve metanet gösterip sadakatinizi muhafaza edersiniz." (Kastamonu Lâhikası, 98.Mektup)

"Size, kâinatın en büyük meselesi olan iman hizmeti yeter." (Kastamonu Lâhikası, 119.Mektup)

"Risale-i Nur şakirtlerinin vazifeleri iman olduğundan, hayat meseleleri onları çok alâkadar etmez ve merakla baktırmaz." (Kastamonu Lâhikası, 129.Mektup)

"Risale-i Nur’un hakikî şakirtleri, hizmet-i imaniyeyi her şeyin fevkinde görür; kutbiyet de verilse ihlâs için hizmetkârlığı tercih eder." (Kastamonu Lâhikası, 161.Mektup)

"Risale-i Nur dairesinde, ihtiyarımız olmadan, haberimiz yokken takarrur ve tahakkuk eden şirket-i maneviye-i uhreviye cihetiyle, herbir hakikî sadık şakirdi binler dillerle, kalblerle dua etmek, istiğfar etmek, ibadet etmek ve bazı melâike gibi kırk bin lisanla tesbih etmektir." (Kastamonu Lâhikası, 168.Mektup)

"Kanaatle Risale-i Nur dairesine giren, imanla kabre gireceğine gayet kuvvetli senetler var." (Kastamonu Lâhikası, 168.Mektup)

"Hakaik-i imaniye ve hizmet-i nuriye-i kudsiye, kâinatta hiçbir şeye âlet olamaz." (Emirdağ Lâhikası-I, 18.Mektup)

"Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır." (Emirdağ Lâhikası-I, 34.Mektup)

"Risale-i Nur mesleği, tarikat değil, hakikattir, Sahabe mesleğinin bir cilvesidir." (Emirdağ Lâhikası-I, 37.Mektup)

"İhlâs dairesinde, hizmet noktasında çok hırs ve kanaatsizlik gösterdiğimiz halde, neticelerine ve semeratına karşı kanaatle mükellefiz." (Emirdağ Lâhikası-I, 53.Mektup)

"Binler ruhum olsa, binler hastalıklara müptelâ olsam ve zahmetler çeksem, yine bu milletin imanına ve saadetine hizmet için burada kalmaya Kur’ân’dan aldığım dersle karar verdim ve vermişiz." (Emirdağ Lâhikası-I, 145.Mektup)

"Rıza-yı İlahiden başka fıtri vazife-i ilmiyenin sevkiyle, yalnız ve yalnız imana hizmet hususu bana gösterildi." (Emirdağ Lâhikası-II, 69.Mektup)

"Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır." (Emirdağ Lâhikası-II, 151.Mektup)

Okunma sayısı : 4.478
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...