"Merak" duygusunun vasat mertebesi nedir?
Değerli Kardeşimiz;
“Bilirsin ki en ziyade insanı tahrik eden meraktır. Hattâ eğer sana denilse: “Yarı ömrünü, yarı malını versen Kamer’den ve Müşteri’den biri gelir, Kamer’de ve Müşteri’de ne var ne yok, ahvalini sana haber verecek. Hem doğru olarak senin istikbalini ve başına ne geleceğini doğru olarak haber verecek.” Merakın varsa vereceksin.” (Sözler, 19. Söz, Onuncu Reşha)
“Sizi kim yarattı? Bu kâinat kimin mülkü? Bu varlık âlemini size kim hizmet ettiriyor? Sizi bu dünyadan niçin ayırıyor? Ölümden sonra hangi ülkeye gidiliyor? Rabbinize karşı yapmanız gereken görevler nelerdir? Onu inkâr ve emirlerine isyan ederseniz, sizi nasıl bir akıbet bekliyor?" Bunların hepsi insanın merak ettiği ve etmesi gereken çok büyük, mühim ve dehşetli “merakaver” meselelerdir.
Hayatın ölümle son bulmaması ve cennette ebediyen mesut olarak yaşamak cazibedar birer hakikattirler. Kabir azabı, mahşerde toplanma ve cehennem gibi hadiseler ise dehşetli meselelerdir. İnsanın asıl merak etmesi gereken meseleler de bunlardır.
Bu gibi azim meseleleri merak etmemek tefrittir, yani insanın hiçbir şeye ilgi duymaması hiçbir şeyi merak etmemesi tefrit bir durumdur.
Faydasız, lüzumsuz ve abes şeylerin peşine takılıp ömür ve zaman heba etmek ise, ifrattır.
Dünya ve ahiretimize faydalı olacak şeyleri merak edip öğrenmek ise vasattır. Dini ilimleri, imanın ve İslam’ın esaslarını, ilmî araştırmaları ve keşifleri, merak edip öğrenmek merak duygusunun vasat hâlidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü