Üstad'a göre Kürtlerin karakteristik özellikleri var mıdır, varsa nelerdir?
Değerli Kardeşimiz;
İbn-i Haldun, "Mukaddime" adlı eserinde, iklim ve coğrafi şartlarının insan karakteri üstünde önemli bir tesirinin olduğunu genişçe beyan eder. Yani insanın mizacının oluşmasında, iklim ve coğrafi şartlar da önemli bir faktördür. Bunları inkar etmek mümkün değildir. Nitekim benzer teşhisleri Üstad Hazretleri de yapmaktadır.
Mesela, arazisi geniş ve verimli olan yerdeki insanlar ekseri müferreh bir hayata alıştıkları için, ahlaki değerleri ve mizaçları buna göre şekillenir. Genelde tembel ve araştırmadan yoksun ve miskinliğe yatkın olurlar. Arazisi kısıtlı ve verimsiz olan yerlerdeki insanlar ekseri cevval, araştırmacı ve çalışkan olurlar.
Üstad Hazretleri, Avrupa kıtasının Asya kıtasına nispetle medeniyette ileri olmasını şu şekilde izah ediyor:
"Ey Müslüman! Biri maddî, biri mânevî, Avrupa rüçhanının iki sebebinin şu netice-i müthişiyle, o neticenin tesir-i muharribanesine karşı, mevcudiyetimizin hâmisi olan İslâmiyetten elini gevşetme, dört elle sarıl. Yoksa mahvolursun!"
"Evet, biz aşağıya iniyoruz, onlar yukarıya çıkıyor. Bunun iki sebebi vardır. Biri maddî, biri mânevîdir."
"BİRİNCİ SEBEP: Umum Hıristiyanın kilisesi ve mâden-i hayatı olan Avrupa'nın vaziyet-i fıtriyesidir. Zira dardır, güzeldir, demir madenidir, girintili çıkıntılıdır. Deniz ve enharı bağırsaklarıdır, bâriddir."
"Evet, Avrupa küre-i zeminin hums-u öşrü iken, nev-i beşerin bir rub'unu letafet-i fıtriyesiyle kendine çekmiş. Hikmeten sabittir ki, efrad-ı kesirenin içtimâı, ihtiyacatı intaç eder. Görenek gibi çok esbabla tekessür eden hâcât, zeminin kuvve-i nâbitesine sığışmaz. İşte şu noktadan ihtiyaç, san'ata ve merak ilme ve sıkıntı vesait-i sefahete hocalık edip tâlime başlarlar."
"Evet, fikr-i san'at, meyl-i mârifet, kesretten çıkar. Avrupa'nın darlığı ve deniz ve enharı olan vesait-i tabiiye-i münakale içinde dolaşması sebebiyle, tearüf ticareti, teavün iştirak-i mesaiyi intaç ettikleri gibi, temas dahi telâhuk-u efkârı, rekabet de müsâbakatı tevlit ederler. Ve bütün sanayiinin mâderi olan demir madeni, kesretle içinde bulunduğundan, o demir, medeniyetlerine öyle bir silâh-ı kuvvet vermiştir ki, dünyanın bütün enkaz-ı medeniyetlerini gasp ve garat edip gayet ağır bastı, mizan-ı zeminin muvazenetini bozdu."
"Hem de her şeyi geç almak, geç bırakmak şanından olan burudet-i mutedilâne, sa'ylerine sebat ve metanet verip, medeniyetlerini idame etmiştir. Hem de ilme istinatla devletlerinin teşekkülü, mütekabil kuvvetlerinin tesadümü, gaddarane istibdatlarının iz'âcâtı, engizisyonane taassuplarının aksülâmel yapan tazyikatı, mütevazi unsurlarının rekabetle müsabakatı, Avrupalıların istidatlarını inkişaf ettirip, mezâyâ ve fikr-i milliyeti uyandırdı."(1)
Üstad Hazretleri bu ifadeleri ile medeniyetlerin ve insanların ahlaki değerlerinin oluşmasında fiziki şartların önemli bir yer tuttuğunu kabul etmiş oluyor. Üstad Hazretlerinin direkt olarak Kürtleri analiz eden bir değerlendirmesi bulunmuyor. Lakin nim medeni ve aşiret toplumu olduğuna dair bazı ifadeleri geçmektedir. Şöyle ki:
"İşte, ey bedevî göçerler ve ey inkılâp softaları! Manzara-i hayal üstünde gördünüz ki, şu büyük mitingte iki taraf da sizi protesto ettiler."(...)
"Biz Türkler ve Kürtler, bizde kalbimizin dolusu, belki cesedimiz mâlâmâl, belki inbisat edip şu derelerde dağ olarak tahaccür etmiş kalemiz olan bir şecaat vardır. Ve başımızın dolusu zekâvetimiz var. Ve sinemizi mâlâmâl edecek gayret vardır. Ve bedenimizi ve âzâlarımızı dolduracak itaat vardır. Ve dereleri hayatlandıracak ve dağları müzeyyen edecek efradımız var. Neden böyle sefil ve müflis ve zelil kaldık ki, hem yol üstünde de kaldık. Terakkiye binenler bizi çiğneyip istikbale doğru koşup gidiyorlar. Komşumuz olan milletler bizden az iken, kuvvetleri bizden çok kısa iken, üzerimize tetavül ediyorlar?"(2)
Özet olarak, Kürtler ekseriyetle soğuk, zor ve çetin dağ ikliminde yaşayan bir kavim olduğu için, biraz sert biraz nim medenidirler ve ancak cesurdurlar. Aynı zamanda mert, sadık, kadirşinas, duygusal, misafirperver, diğerkam bir millettir, diyebiliriz.
Dipnotlar:
(1) bk. Sünuhat, Devaü'l-Ye's.
(2) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü