Altıncı Mektup'ta Üstad, gurbetteki firkatinin elim kısmını tayyederek, diğer gurbetleri izah ediyor. Açıklamadığı gurbet nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Üstadımızın, Risalelerde takip ettiği farklı metotlardan birisi de hadiselerden ziyade, onlardan çıkarılması ve alınması gereken dersleri nazara vermesidir.

Mesela; Birinci ve İkinci Lem'a’da Hz. Yunus ve Hz. Eyyub peygamberin kıssası bir iki cümle ile hülasa edildikten sonra, asıl o kıssalardan alınması ve çıkarılması gereken ibretli dersler üzerinde duruluyor.

İşte aynı metodu Altıncı Mektup'ta da görüyoruz. Diğer Risalelerde ve hatıralarda bu gurbet tafsilatını çok fazla göremiyoruz.

Ancak şu var ki, bütün büyük zatların hayatlarında olduğu gibi, Üstad'ın da hayatının teferruatında, ıstırap ve çile eksik olmamıştır. Fakat onlar, bu ısdırabı yutmasını ve iç âlemlerinde eritmesini bildikleri için, her şeyi dışarıya aksettirmemişlerdir.

Üstad Hazretlerinin ne derece eza ve cefaya maruz kaldığını şu ifadelerinden anlamak mümkündür:

“Ben, cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de. Seksen küsûr senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harp meydanlarında, esaret zindanlarında yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde, bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan menedildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım. Zaman oldu ki hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni menetmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti.”(1)

Kendi ifadesiyle: “Elleri bağlı, zaif ve hasta bir tek adama ordular taarruz ettiği” halde, o, bu gayesinden dönmemiş, davasından zerre kadar taviz vermemiş, eğilmemiş, yılmamış ve yıkılmamıştır. Çünkü o, izzet-i imaniyesinden aldığı kuvvetle gizli zındıka komitelerini tarumar etmiş ve bütün planlarını akim bırakmıştır. Tarih, onun beşer takatinin üstündeki bu harika metanetini ve eşsiz sabrını hakkıyla takdir edip, hayranlıkla yâd edecektir.

1) bk. Tarihçe-i Hayat, Isparta Hayatı, Tahliller.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 7.618
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

turabi

Gözümde ne cennet sevdası var ne cehennem korkusu diyen ve tüm yaşantısı ile tam bir Allah dostu olduğunu bize gösteren üstadın asıl gurbeti, aşıkın maşukundan ayrılığıdır diye düşünüyorum ama bundan 6.mektupta bahsedilmemesi ihlasa münafi olacağı için olabilir.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Çam ve katran ağacını üstad kendi mesken etmesini neden gürbet diyor. Çok sıkıntılar çekiyorum diyor bir çok yerde anlatmyor kendine makam kazandırmak içinmi. Ben bunları bunları çekiyorum demek doğrumu. Hapiste zehirlendim deyip anlatılmaması sıkıntı çekiyorum dyip anlatılmaması mehdilikle ilgili kendisini gösteren sonra kaçınan yerler tasannumu konularımı anlamıyorum.yayınlamayabilirsiniz kafama yapıldığından sordum.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
firkatte bir ulaşma vesilesi olduğundanmı üstad böyle anlatmış.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Sıkıntı çekmekle Mehdiliğin ne ilgisi var tam anlayamadık. Hem çektiği sıkıntıların detayını neden anlatsın ki. Ayrıca talebeleri halini soruyor oda özetle ifade ediyor bundan doğal ne olabilir ki. Doğudan alınıp batının ücra bir yerine sürülen ve sürekli göz hapsinde tutulan ve akrabaları ile görüşmesi yasaklanan, zaman zamanda hapse atılan aynı zamanda çok defa zehirlenerek öldürülmek istenen birisinin daha ne gurbeti olacak ki. Bunların yüzde biri bize yapılsa ortalığı ayağa kaldırırız.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
böyle bir anlatım tarzının hakikat mesleği iman hizmetiyle nasıl ilişkisi var nasıl sormam gerekiyor nasıl anlamam gerekiyor yardımcı olurmusunuz. Anlayamıyorum. mehdilik konusunda ise muhammed mehdi kim sordum cevap verilmedi. risale-i nurda geçiyor. örneğin üstad mehdi olarak kabul ediliyor. üstadın mehdiyle ilgili çok açıklaması var. kendi mehdi ise neden mehdiden bu kadar bahsediyor.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
eğitim metodumu acaba mektubat eseri neyi kazandırıyorki bu usulle yazılmış bir üsülmüdür bu tarz.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Elhasıl: İman muhabbeti, İslâmiyet uhuvveti istilzam eder.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Üstadın kendisi Mehdi olduğunu kabul etmiyor. Mehdiliği iddia eden de Nur talebeleridir. Üstadımız hiç bir zaman istemem yan cebime koy tavrını da sergilemiyor. Mehdilik konusunu da izah etmesi dinin anlaşılmasına hizmet etmek içindir. Çünkü dine en çok saldırı müteşabih ayet ve hadisler hakkındadır. Üstadımızın bu tarz ayet ve hadisleri izah etmesi dini müdafaa adınadır.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Risale-i nurun şahsı manevisini göstermek üstad bulunmak üstadlığı kabul etmek risale-i nurdaki mehdilik açılamaları ışığında kabul ediyor aslında dolaylı olarak ve kendini göstermiyormu.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
talebede sırr-ı ihlâsı ve samimî ittifakı kuvvetleştirecek misallermidir mektuplar ve tarihçe-i hayat . sırrı ihlası ve samimi ittifakı bunlarmı (mektubat lahika tarihçe-i hayat) sağlıyor. "ihlas risalesinde üstadın söylediği gibi şiddet, nefis ve hevâ ve his ve vehme bakıyor; ihtiyatlı davranınız." bunlara karşı ihtiyat nasıl olur.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Ziyaretçi (doğrulanmadı)
"Üçüncü nokta: Vazife-i diniye itibarıyla nâsa hüsn-ü kabul ettirmek, o makamın iktiza ettiği yüksek tavırlar ve vaziyetler, hodfuruşluk ve riya sayılmaz ve sayılmamalı—meğer o adam, o vazifeyi, kendi enaniyetine tâbi edip istimal ede."Kastamonu Lahikası, (115. Mektup)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...