"Dâireye girmeden evvel bulduğu şeyhi, her fert o şeyhini, mürşidini, dâirede dahi muhâfaza edebilir. Fakat şeyhi olmayan, dâireye girdikten sonra,.." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Dâireye girmeden evvel bulduğu şeyhi, her fert o şeyhini, mürşidini, dâirede dahi muhâfaza edebilir. Fakat şeyhi olmayan, dâireye girdikten sonra, ancak dâire içinde mürşid arayabilir. Hem Risaletü'n-Nur'un velâyet-i kübrâ olan sırr-ı verâset-i Nübüvvet feyzini veren ders-i hakâik dâiresindeki ilm-i hakikat dahi dâire hâricindeki tarikatlere ihtiyaç bırakmaz. Meğer tarikati yanlış anlayıp, güzel rüyalar, hayaller, nur ve zevklere müptelâ ve âhiret faziletinden ayrı olan dünyevî ve hevesî zevkleri arzulayan ve merciiyet makamını isteyen nefisperestler ola..."(1)

Herkesin ve hele de hakikat yolunda gidenlerin mürşide, rehbere, ikaz ve müşevvike ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç Allah’a giden hakikat yollarında bazen insandır, bazen ilhamdır, bazen de kitaptır, bazen de buna mümasil mürşit makamında vazifeliler olur.

Bizim mesleğimiz tarikat olmadığı için, ille de rabıta tarzında bir şahsa mensubiyet söz konusu değildir. Tasavvuf ve tarikatta ise; şahsın irşadına ve mürşitliğine ihtiyaç zaruridir.

Tarikat ve tasavvuf mesleğinden gelip Risale-i Nur dairesine girenler; Risale-i Nurun düsturlarına göre hareket etmek mecburiyetindedirler. Ancak bu şahıslar, mürşitlerine muhabbet, saygı ve hürmetlerini muhafaza ederler ve etmelidirler. Onları dışlamak veya aradaki hürmeti kırmak doğru değildir, manevî bir mesuliyeti de vardır.

Fakat herhangi bir meslekten ve tarikattan gelmeyenler; gözünü Risale-i Nur'da açmış ve hakikati Risale-i Nur mesleğinde bulmuş olanlar, irşadını daire içinde aramalı, müşevvik ve mürşitliği mesleği içerisinde bulmalıdırlar. Bu tarzda olanların başka mesleklerde ve meşreplerde mürşit arayışına girmeleri doğru değildir. Çünkü Risale-i Nur hakikatin kendisidir ve sahabe mesleğidir. Dolayısıyla Risale-i Nur dairesine girenler hariçte mürşit ararlar ise; güneşi terk edip veya kaybedip mum ışığından istifade etmiş olurlar. Buna binaen muazzez Üstadımız, bu tarza müsaade etmiyor. Başka mesleklerden gelenler ise; mumdan, güneşin ışığına intikal ettiklerinden meslek değiştirebilirler ve eski mürşitlerini koruyabilirler. Zira iki sevginin eşit olarak bir kalpte bulunması müşkildir.

İnsanların hayat boyu bir mürşide ve müşevviğe ihtiyacı vardır. Fakat bu ihtiyacın ille de şahıslar tarafından izale edilme mecburiyeti yoktur. Bu irşat, bazı zaman şahıslardan, bazen de eserlerden ve kitaplardan karşılanabilir. Zamanımız şahs-ı manevî ve cemaat asrı olduğundan, bir şahıs bu zamandaki manevî ihtiyacata tam cevap veremeyeceğinden ve nakıs kalacağından; bu zamanın mürşidi, rehberi ve müşevviki cemaattir, şahsı manevidir ve Risale-i Nur'un irşadıdır.

(1) bk. Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 7.291
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Lazgin

Daire içinde mürşit aramak bir mucessem şahsı akla getirmiyor mu? Yani eğer kastedilen mana şahs-i manevi olsaydı neden aramak ifadesi kullanılsın? 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Risale-i Nuru çok iyi bilen tecrübeli ağabeylerde bir nevi mürşit olabilir ama tarikatta ki gibi değil ilim ve tecrübe noktasında bir mürşit. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...