"Hem de ihtimal vermeye şâyan olmayan bir tevil-i zaîften başka tevil ve tahvil edilmemiştir." Bu hangi görüştür?
Değerli Kardeşimiz;
"Tenbih: İnşikak-ı Kamer mütevatir-i bilmanadır. ﻭَ ﺍﻧْﺸَﻖَّ ﺍﻟْﻘَﻤَﺮُ olan âyet-i kerime ile sabittir. Zira hattâ Kur'an'ı inkâr eden dahi, bu âyetin manasına ilişmemiştir. Hem de ihtimal vermeye şâyan olmayan bir tevil-i zaîften başka tevil ve tahvil edilmemiştir."(1)
Bu mu'cizeye şahit olan müşrikler bunu inkar edememiş, ancak Peygamberimiz (a.s.m)'a kimsenin hatta kendilerinin de ihtimal vermediği "Bize sihir gösterdi, yetim-i Ebu Talibin sihri semaya da tesir etti." ifadesiyle karşılayıp zayıf bir tevil göstermişlerdir.
Ayrıca mucizeye karşı çıkan bazı batıl görüşlü alimler, ayette geçen “ay yarıldı” ibaresini kıyamette olacak şeklinde yorumlayıp, ayın ikiye bölünme mucizesini kabul etmiyorlar.
Muhtemelen Üstadımız üstü kapalı bir şekilde bu görüşe işaret ediyor ve bunun da ihtimal dahilinde olmadığını vurguluyor.
Yani zayıf tevilin özeti şu şekildedir:
“Kıyamet yaklaştı ay yarıldı”nın anlamı “Kıyamet yaklaştı, o gün ay yarılacaktır.” anlamındadır. "Yani ayın yarılması, vuku bulmuş bir olay değildir, belki vuku bulacaktır.” diyorlar.
Yukardaki izahlar, aşağıda verdiğimiz Kamer suresindeki ayetlerden destek bulmaktadır. Şöyle ki;
1. Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
2. Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" derler.
3. Peygamberi yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş, (Allah nasıl takdir ettiyse öylece) gerçekleşecek (değişmeyecek) tir.
(1) bk. Muhakemat, Üçüncü Makale (Unsuru'l-Akide), İkinci Maksat.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (52. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü