Hizmet için, baş açılır mı? Bu konuda Bediüzzaman görüş bildirmiş midir?
Değerli Kardeşimiz;
Tesettür konusu; Yirmi Dördüncü Lem'a'da detaylı bir şekilde izah ve ispat edilmektedir. Oraya bakmakta fayda vardır.
Külliyat'ın hiçbir yerinde, birtakım sebeplerden dolayı (her ne sebep olursa olsun) örtüyü açmaya dair herhangi bir fetva yoktur. Ülkemizde hizmet eden hiç bir cemaatin de buna fetva verdiğini veya vereceğini de düşünmüyoruz.
Bu tür ifadeler bir takım insanların indi kanaat ve fikirleridir. İnsanların imanlarını, öğretmenlik yaparak kurtarmayı daha üstün görüyorum, o yüzden başımı açıyorum diyenler vardır. Ama bu görüş yanlış ve geçersiz bir görüştür. Çünkü fıkhi bir ifade ile "Mevrid-i nasta içtihada mesağ yoktur." Yani Allah'ın açık seçik bir şekilde emrettiği bir konuda, yoruma yer yoktur.
Tesettür farz bir emir olup aksini iddia etmek batıldır. Açılmaya dair yorum ve içtihatlarda batıl ve fasittir. Tesettür ancak can ve uzuv kaybetme riski ile karşı kaşıya kalındığında açılabilir bu da bir ruhsattır. Kişi canını hiçe sayarak azimete uyup tesettürü açmazsa şehit olur.
Not: Bir önceki cevabımızın suistimal (sanki açılmaya bir ruhsat veriyormuşuz gibi) ediliğini gördük ve bir düzeltme yapma ihtiyacı hissettik, hakkınızı helal edin...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Nisalar bu cevap size yeter hizmetteki bayanları görüyoruz okulda 2 3 az sonra ülfet olup erkeklerlede konuşuyorlar ahiretinizi mahvetmeyiniz hizmet hizmet diye diye kendi hizmetimizi unutacağız
harika ufuk açıcı yorumlar okudum...rabbim hepinizden razı olsun ama şu husus kanaatimce önemli..bu mesele bir yorumcu kardeşimizin de değidi gibi fıkhın sahasına hapsedilip açılmamalı, denilecek bir mesele değil..biz istesek de istemesek de milyonlarca kız talebe okullarda, üniversitelerde okuyor..pekiyi bu talebelerin hali ne olacak..onlara hakkı hakikatı erkekler olarak bizler anlatamayız ki..ayrıca okumayan kardeşlerimizin de sıkıntıları var..çevreleri kaybediyorlar..destek bulamıyorlar..birçok arkadaşım okulu bıraktıktan sonra sıkıntılar çektiler..içlerinden başlarını açıp marketlerde konfeksiyonlarda çalışanlar oldu..yani, hayır, kesinlikle açılmamalı diyenler de bence çok cesur davranıyorlar.. küfür almış başını gidiyor..nisa taifesini kullanıyor..Tamam. bizim kardeşlerimiz başlarını açmasınlar, bizler de kızlarımızı okutmayalım..ama sonra çıkıp da, Türkiye şöyle böyle demeyelim..sen değiştirmek için ne yaptın, derler adama.. anayasal müesselerde müslümanlar da yer almalı..ne olursa olsun ..ben bu sorunu yaşıyorum ama benim torunum bu sorunu yaşamamalı..onun için ben çalışmalıyım
farzı çiğneyerek nafile yapacağını düşünenlere şaşarım!! allahın tesettür emri bu kadar mı basit? bu kadar mı vazgeçilir birşey? fedakarlık yapacaksak nefslerimizden yapalım örtülerimizden değil! başını açıp hizmet ettiğini düşünenler, bir kez daha düşünsünler: HANGİ SİSTEME HİZMET ETTİKLERİNİ??!!
Bediüzzaman Hazretleri Tesettür Risâlesi yüzünden kanaat-i vicdaniyeye dayanan bir kararla 1935te 11 ay hapis yatar. Tesettür Risâlesinde suç unsuru olmadığına karar verilen mahkeme Denizli Mahkemesidir! Beraat kararının altında Mahkeme reisi Ali Rıza Bey ve hanım bir hâkimin de imzası vardır! Hâkime Hesna Şener Hanım Isparta Senirkentlidir ve Ali İhsan Tolanın akrabasıdır. Ali İhsan Tola bundan sonrasını şöyle anlatır: Beraat kararından bir müddet geçtikten sonra bir gün Üstad Bediüzzaman Hazretleri Ali İhsan, Hesnâ kızıma selâm söyle, ben onu mânevî evlatlığıma kabul ettim! dedi. Üstad bunu bana söyledi ama, o zamanlar biz açık saçık kadınların yanlarından geçmezdik. Onun için gitmedim! İkinci sefer Üstadın yanına vardığımda yine Mânevî evlâdım Hesnâya selâm söyle! dedi. Yine gitmedim. Üçüncüde Sen hâlâ gitmedin mi? deyince artık gitmek bana farz oldu diyerek gittim. Denizli sıcaktı. Vardım odasına girdim, selâm verdim. Kısa kollu giymiş, etekler dizinde... Şöyle kapıya yakın bir yere durdum. Bana Gel bakalım koca Nurcu! dedi. Hemşehrilik de var, Isparta Senirkentli;yiz... Akrabalık da var. Beni tanıyor. Ben de, Sen de Nurcusun! dedim. Böyle deyince orada bulunan bir görevliye; Sen kapıyı kapat ve bize de iki çay söyle! dedi. Bunun üzerine Üstaddan size selâm getirdim. Mânevî evlâdım Hesnâya selâm söyle dedi deyince Hesnâ Hanım başladı ağlamaya! Ali İhsan! Ne dünyaya yaradık, ne âhirete... Babama kızıyorum... Beni okutacağına, köyümüzün çobanı sümüklü Hasana verseydi... Dinimi, Müslümanlığımı yaşar, çoluk çocuk sahibi olurdum. Enâniyetten, evlenmedim bile!.. dedi. Dedim ki Hesna Hanım! Ona mânevî evlât olmak, o kadar basit bir şey mi? Bu sana yeter! Acaba ona lâyık olabildik mi ki? dedi. Üstadın huzuruna vardığımda, durumu arz ettim. Üstad Ali İhsan, ben onun ismini gavsların, kutupların yanına yazdım, ona ben onlarla beraber duâ ediyorum. Erkekler korktu ama o kendisini ortaya koyarak Kurân dâvâsına taraftar çıktı. Yarın mahşerde Kurân ona şefaatçi olacak! dedi. Bana da Ne o, Hesnâ tesettürsüz diye darılıyor muydun? İşte tesettüre riâyet etmiyor dediğin Hesnâ, Tesettür Risâlesini de beraat ettirdi. Essebebü kel-fâil (Sebep olan yapan gibidir) sırrınca, bütün sizin kazandığınız haseneler, sevaplar tamamen ona da yazılıyor. İşte bütün hasene, o beğenmediğiniz Hesnânın şecaat ve cesaretiyle oldu!.. dedi. Evet bazen Hakime Hesna Hanımın yaptığı gibi küçük bir hareket, bir imza büyük bir neticeyi kazandırabilir. Bediüzzaman Hazretleri bu hakikati şöyle ifade ediyor: Madem öyledir, hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lema, bir işarette, bir öpmekte batma! (Lemalar, 17. Lema, 14. Nota)
Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli
"Milletin İmanını Kurtarmak için, Başörtüsünü feda ettiler" diyor bazı kardeşlerimiz.. Peki sormak istiyorum: Bunun bir sınırı varmıdır. Yani Başkalarının İmanını kurtarmak için, içkide içilebilir mi?
Hizmet etmek ALLAH'ın Rızası ile olur. ALLAH'ın Rızası da yapılan ibadetlerin emredildiği için yapılmasıdır. Örtünmek ALLAH'ın emridir. Maişet derdi için başını açmak hizmet için açılmak olmuş. vaktaki istibdat hürriyet ile yad olmuş.
Bu yola tevessül edenleri Allah ıslah etsin...
Risale-i Nur hizmetinde tesettürün yasak olduğu ortamda eşleri başını açıp çalışmış, memur, öğretmen kişilerde hizmetinizde vardı, değil mi?... (1)
Ben bunu anladım.
Dışlamadınız. Evet doğrular değişmez. Baş açmak haram.Siz bu noktada dostları da bünyenizde barındırıyorsunuz.
Ben zamanında kaldığım yerde başı açık bir öğretmenle evlensem dediğimde, bana cevaben dersler sana ağır gelmiyorsa evlen, bana ağır geliyor bu ortamda demişti bir kişi.
Siz bu noktada insanları toplayıcı bir, ayrıştırmayıcı bir cemaat olduğunuzu söylemiştiniz. Başı açık derslere gelen var dediniz.onun için (1) deki soruyu sorma ihtiyacı hissettim. Bu noktada sizi tebrik ederim. Olması gereken de bu.
Allah sizden razı olsun.
(1) deki sorum için ne dediniz?