Neden Risale-i Nur? Kur'an-ı Kerim üzerinden Risale-i Nur'un tefsirleri anlatılsa günahı mı olur?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Soru:

Risale-i Nur okuyanlar, oradaki tefsirler hakkında bilgi edindikten sonra neden Kuran-ı Kerim üzerinden bu tefsiri yapılmış ayetleri anlatmıyor da bu sözler Risale-i Nur'un sözleriymiş gibi onun üzerinden tefsir yapma gereksinimi duyuyorlar. Risale-i Nur'un tefsiri, Kur'an-ı Kerim'in gerçek tefsiri olamayacağından dolayı mı böyle bir uygulama var? Kur'an-ı Kerim üzerinden Risale-i Nur'un tefsirleri anlatılsa günahı mı olur?

Cevap:

Direkt Kur’an üzerinden tefsir edebilmek ya da tefsirleri ayetler ile direkt ilişkilendirebilmek, büyük bir ilim ve tefsir bilgisi ister. Nur talebelerinin büyük bir kısmında bu ilim bu bilgi olmadığı için, Risale-i Nurlar üzerinden konuşuyorlar.

Zaten Risale-i Nurlar ayetlere şeffaf bir ayna niteliğindedir. Yani Risale-i Nur'a bakan birisi direkt ayetlerin değer ve haşmetini görebilmektedir.

Tefsirler Kur’an ile insanlar arasında bir köprü vazifesi kurar. Yani avam insanların Kur’an’ı anlaması tefsirler ile olmaktadır. Bu bütün tefsirler içinde geçerlidir.

Risale-i Nurlar Kur’an’ın hakiki ve manevi bir tefsiri olup, klasik tefsirlerin çok çok üstünde bir derinliğe ve etkiye sahiptir. Ayrıca hiçbir tefsir -ki Risale-i Nur'da buna dahildir- Kur’an’ın yerini bire bir tutamaz, yani Kur’an bir deniz ise, tefsirler bu denizden damlalar mesabesindedir.

Risale-i Nur Kur’an’ın manalarını ders veren şeffaf bir ayna gibidir. Kim bu aynaya dikkatle baksa, arkasında Kur’an’ı zahir bir şekilde görebilir. Şayet Risale-i Nur Kur’an üzerinde kesif bir perde olmuş olsa idi, o zaman bu sözlere ifrat denilebilirdi. Ama Risale-i Nurlar Kur’an’a harfi harfine ayna olup onu milletin kafa ve kalbine çivileyen bir tefsirdir.

Dolayısı ile Risale-i Nur'un yazılması, mütalaa edilmesi, çoğaltılması gibi vazifeler doğrudan Kur’an’a hizmet etmek anlamı taşır. Öyle ki Risale-i Nur'u okuyan birisi hem Kur’an’ı talim etmiş oluyor hem onun emir ve yasaklarına riayet ediyor hem onun manevi azamet ve makamını derk ediyor hem Kur’an hakkında iras edilen şüpheleri bertaraf ediyor hem onu yüzünden kıraat ediyor hem onun için gerekirse canını malını feda edebiliyor.

Bu zamanda insanların büyük bir kısmı, değil Kur’an’ı anlamak yüzünden okumaktan bile aciz. Oysa Risale-i Nurlar bu insanların seviyesine inerek Kur’an hakkında büyük bir tahşidat yapıyor. Kur’an’ın meselelerini onlara temsiller ile ders veriyor.

Kur'an-ı Kerim üzerinden Risale-i Nur anlatılsa sakınca olmaz, çünkü Risale-i Nur zaten ayetlerden süzülen manalardır. Hatta Risale-i Nur bu zaman insanlarının seviyesine göre yazıldığı için, Kur’an’ı Risale-i Nur'un dili ile anlatmak daha sağlıklı daha etkili olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.862
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

İnancınKadarsın
Sizin verdiğiniz bilgilerin ışığında bu konu hakkında aydınlandım. Bütün bu yazıda emeği geçen değerli hocalarım ve herkese teşekkür ederim. Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Gökyüzü
Izah, çok hoş ve güzel edilmiş. Allah razı olsun.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
oğuzhangözüpek

Sevgili Üstad; Bu zamanda yapılacak KUR'AN TEFSİRİNİN her sahada uzmanlaşmış yetkin kişilerden oluşan bir KURUL tarafından yapılmasını tavsiye eder.Bu nedenle SADECE bir kişi tarafından yapılan tefsir ne kadar geniş olursa olsun yeterli olmaz veya KISMİ olur der. RİSALE-İ NURLAR DA içerdiği AYETLER itibari ile KISMİ TEFSİR niteliğindedir.ANCAK açtığı ufuklar diğer AYETLERE nüfusu kolaylaştırıyor.AYRICA bir risalede geçen bir AYETİN bir kelimesi '' Mesela MUHYİ olsun.- YANİ HAYAT VEREN O dur. Bu HAYY isminin fail şekli oluyorki;Bu ismin geçtiği HER AYETİN HER SURENİN kolayca İDRAK edilmesini sağlıyor. BU DA KUR'ANI OKURKEN TEFEKKÜR ZENGİNLİĞİ SAĞLIYOR.

Kur'anı okurken AYETLERİN VEYA CÜMLELERİN BİR KENDİ ANLAMI VAR. Bir de önündeki-ardındaki Cümleler ile birleşip beraberce işaret ettikleri mana var. AYRICA malumdur ki bir yasa hazırlanırken, asıl gerekçe belirtilir. Yani bu kanunun çıkarılış amacı ne.Böylece YASAnın farklı yorumlanarak yanlış kullanılmasının önüne geçilir.
KuR'ANIMIZDAKİ ayetler de bir olay veya ihtiyaç üzre inmiştir.Tefsir Alimleri bu gerekçeyi de göz önüne alarak o AYETİN VEYA CÜMLENİN işaret ettiği KONU HAKKINDA açıklama yapar hatta hüküm belirtirler. 
Bir de O ZAMANKİ ARAPÇANIN -bu günkü KUR'ANCANIN kendine has bir cümle yapısı,söylem tarzı vardır ki bu nu ancak EĞİTİMLİ-İLİM ERBABI YORUMLAYABİLİR. Kelime o dönemde neye işaret ediyordu? o cümle yapısı o dönemde neye vurgu yapıyordu? Bunlar ancak İLİM SAHİPLERİNİN BİLEBİLECEĞİ ÖZELLİKLERDİR.

Tefsirleri okuyanlar,Sohbetlerde ilim sahiplerini dinleyenler, zamanla AKLEN-FİKREN-İLMEN zenginleşirler. Mevcut diğer bilimlerin ve Zamanın bilgilerinin de yardımıyla OKUDUĞU AYETLERİ TEFEKKÜR EDİP ANLAYABİLİRLER.Öğrendikleri teyit edilmiş bilgileri başkaları ile paylaşmada bir sakınca olmasa gerek. Hüküm çıkarmak başka şey ANLAMAK başka şeydir.MESELA Namazı DOSDOĞRU kılmamız ,ZEKATI DOSDOĞRU vermemiz GEREKTİĞİNİ TEVBE SURESİ AYET 18 DEN öğreniriz. Anlam açık. Ancak hangi hallerde DOSDOĞRU Zekat vermiş olacağımızın hükmü alimlerin sahasına girer. İmani bahislerde böyledir. ALLAH a iman edilmesi olmaz ise olmazdır. Ancak , Hangi fikir ve düşüncelerimiz yanlış bir İMANA sebep olur. 

işte bunları TEFSİRLERDEN-ALİMLERDEN öğreniriz. Sanırım mesele anlaşıldı. Kalınız sağlıkla ,huzur ve dua ile.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...