On Dokuzuncu Mektup'ta geçen; İncil ve Tevrat’tan iktibaslarda sayfalar verilmiş, fakat çoğu tutmuyor, bunun sebebi ne olabilir?
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımız'ın Külliyat'taki ifade ve nakilleri, sağlam ve muteber kaynaklara müstenittir. Bunun delil ve burhanları ise; şimdiye kadar Külliyatı tetkik eden ehliyetli insanların, müşahede ve tesbitleridir.
Üstad'ın sadece nakilleri değil; izah, tefsir ve telifatı dahi, ya bir ayet veya bir hadis-i şerifin manası ve meali makamındadır.
Ayrıca bazı mühim insanların nakliyat ve izahlarında tereddüt doğru olmaz ve edebe aykırıdır. Çünkü hüccet, sahib-i rüşt ve dava olan insanlar; ifade ve sözlerinde, kaynağa ve istinatgâha ihtiyaç hissetmezler. Çünkü makamları, vazifeleri ve ihtisasları böyle icap ettirir.
Mesela, İmamı Gazali; Hüccetü'l-İslam, sahib-i rüşd ve dava olduğundan, söz ve ifadeleri, delilsiz ve kaynaksız olarak kabullenilir ve nakilleri diğer ilim erbabı arasında birinci derecede sağlam ve muteberdir. Dolayısıyla Gazali gibi hüccet insanlar, düşüncelerini başka bir şeye dayandırmaya ve onlardan kuvvet almaya ihtiyaçları yoktur.
Muazzez Üstadımız da İmam Gazali gibi hüccet, imam, mürşid ve sahib-i rüşd ve davadır. Üstadımız böyle olmakla beraber, zamanımızın isbatiyecilik ilcaatı icabı yine de düşüncelerini ve fikirlerini boşlukta bırakmamış ve ispat etmiş. Naklettiği hakikatlerin ise; kaynaklarını eserlerinde zikretmiştir. Ve bütün Külliyatı bu şekilde sağlam ve muhkem, delil ve kaynaklarla teçhiz ederek telif etmiştir.
Sualdeki kütüb-ü salifede geçen ve zamanımıza kadar gelen nakiller; kaynak olarak, Hüseyin-i Cisrî'nin Risale-i Hamidiye'sinde mevcuttur. Üstadımız On Dokuzuncu Mektup'taki naklettiği ayetlere kaynak olarak bu eseri göstermektedir.
Ancak Risale-i Hamidiye'nin ve Külliyat'ın telif edildiği zamanlardaki İncillere ve kitaplara bakıldığında sahife, satır ve ayet numaraları tutar.
Fakat daha sonra basılan İnciller ve diğer kitaplar farklılık arz ettiğinden, kitapların ve yazıların büyüklüğü ve küçüklüğü farklı olduğundan, bir de zamanla çok sadeleştirmeler vuku bulduğundan, ihbar edilen ayetlerle şimdiki İnciller ve diğer kitapların sayfaları ve ayet numaraları yüzde yüz tutmayabilir.
Bununla beraber ciddi bir araştırma yapıldığında, birebir olmasa dahi nazara verilen ayetlerin şimdiki İncil ve diğer kitaplarda, meal, mana ve muhteva itibariyle mevcut olduğu görülür.
Hatta On Dokuzuncu Mektup'taki nakledilen ayetlerin şimdiki İncillerde ve diğer semavi kitaplarda olduğu internet sitelerinden istifade edilerek bulunabilir.
Zamanımıza kadar gelen Kur'an’ın dışındaki semavi kitaplar; birçok defa tahrif ve değiştirilmeye maruz kaldıklarından; ayetlerin ve sahifelerin numaraları ve sıraları birbirine tevafuk etmemektedir. Bu ise normaldir.
Zira Kur'an’daki i’caz damgası o kitaplarda yoktur. Sabit olma ve değişmeme sadece Kur'an’a mahsus bir i’caz noktasıdır.
Sualden sonra, bizler de merak ederek bazı internet sitelerini inceleyerek, On Dokuzuncu Mektup'taki nakledilen ayetlerin manasına tekabül edecek ayetleri mevcut İncillerde bulduk.
Misal olarak; Yuhanna’nın 16. babı: 7-11:
"Size gerçeği söylüyorum, benim gidişim sizin yararınızadır. Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. Ama gidersem, O'nu size gönderirim. O gelince dünyanın günah, doğruluk ve gelecek yargı konusundaki suçluluğunu dünyaya gösterecektir. Günah konusunda - çünkü bana iman etmezler."
"Doğruluk konusunda - çünkü Baba'ya gidiyorum, artık beni görmeyeceksiniz. Yargı konusunda - çünkü bu dünyanın egemeni yargılanmış bulunuyor."
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar