"Risale-i Nur’un maddî mağlûbiyeti içinde mânevî bir galibiyeti olmuş." Risale-i Nur'un mağlubiyeti hususunda bilgi verir misiniz? Hicrî bin beş yüzden sonrası için neler denilebilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Ahir zamanın dehşeti gün geçtikçe artmakta ve etrafımızı sarmaktadır. Ve her tarafta bir sel ve seylap halinde insanlığın üzerine çökmekte olan her türlü fitne ve ahlaksızlığa karşı Risale-i Nur eserleri Cenabı Hakkın nusret ve inayetiyle, Kur’anın feyiz ve bereketiyle, Nur Talebelerinin halisane sa’y u gayretiyle tenvir ve irşad etmektedir.

Bir zamanlar bu memlekette ezanlar susturulmuş, camiler ahırlara dönüştürülmüş ve Kur'an Kursları kapatılarak Kur'an okuması yasaklanmış, on sekiz yıl boyunca Ezan-ı Muhammedî (a.s.m.) susturulmuş ve “Allah” demek yasaklanmıştır.

İşte tam bu esnada Risale-i Nurlar inayet-i Hakla gün yüzüne çıkmış. Bitti, mahvoldu denilen İslamiyet, ciddi bir sadakat ve tesanüd ve ihlasla milyonlarca müntesiplere sahip olmuştur. Tabiatiyle her yokuşun bir inişi vardır. Nasıl ki insan; çocukluk ve gençlik ve kemal yaşı derken, bir inişe geçmekte ve ihtiyarlık ve ölümle bu dünya hayatı sona ermektedir. Güneş doğar, sonra yavaş yavaş zirveye çıkar, bilahare guruba meyledip kaybolur.

Bu durum bitkiler âlemi ve hayvanlar dünyası içinde aynıdır. 1500'den sonrası da eğer ciddi gayret göstermezsek, Hadis-i Şerif'in ifade ettiği husus vuku bulacağından şüphe yoktur.

Nasıl ki bir hastalık, zamanında, ciddi bir tedaviyle bertaraf olup, o hasta sıhhat buluyorsa, bu hastalıklı asır da bizlerin iman ilacını ciddi şekilde muhtaç olan ruhlara şırınga etmekle bu asır ve gelecek asırlar kurtulacak ümidindeyiz.

İşte aynen bunun gibi, Risale-i Nur hizmeti her geçen gün artarak çoğalmakta ve hadis-i şerifin beyanına göre de hicrî 1500'e kadar da aşikâr bir galibiyetle dünya âfakına Kur'an'ın necm-i nuranisini serpecektir.

Gerek 1500 tarihine kadar olan dönem, gerekse 1500'den sonraki safahat ehl-i imanın çalışmasına ve gayretine mütevakkıftır. Eğer biz gayretimize devam edip azimli olursak ve Cenab-ı Hakkın tevfiki de refikimiz olursa 1500'den sonrasını da nurlandıracağız inşaallah.

Evvela Peygamber Efendimizin (a.s.m.) söylediğinde zerre kadar hilaf-ı hakikat bir durum söz konusu değil. Belki bu tür tabirler ehl-i imanı teşci’ edip cesaretlendirecek. Nevm-alud "yarı uykuluk" vaziyetinden halas edip, istikbali Kur'an'ın hakikatlarıyla nurlandıracaklardır, diye temenni ediyoruz.

Bununla birlikte; gerek Kur'an ve gerekse Kur'an'ın elvan-ı seb’asını, yani yedi nurunu üzerinde göstermiş olan Risale-i Nurlar da kıyamete kadar ehl-i küfre ve zındıkaya galip olacaktır. Bunlardaki hakikatler hiçbir surette mağlup olmaz. Ancak perde çekilip insanlara ehl-i dalalet ve zındıka tarafından bu hakikatler farklı şekilde gösterilebilir.

Daha önceki dönemlerde Nur Talebeleri zulmen hapislere atılmış. Risaleler mahkemeler vasıtasıyla müsadere edilip insanların bu eserleri elde etmesi, tanıması ve okuması engellenmiştir.. Dolayısıyla eğer mağlub olacak birileri varsa, onlar da miskin, aciz, vazifesini hakkıyla eda etmeyen insanlar ve gruplardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...